Hayvangiller https://hayvangiller.com Hayvanlar alemiyle ilgili bilgi kılavuzunuz. Sat, 28 Nov 2020 19:47:50 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7 175039366 Van Kedisi Cinsi https://hayvangiller.com/kedi/cins/van-kedisi/ https://hayvangiller.com/kedi/cins/van-kedisi/#respond Tue, 10 Nov 2020 06:10:18 +0000 https://hayvangiller.com/?p=1074 Van Kedisi, beyaz tüyleriyle ve yeşilli mavili gözleriyle kedilerin en güzeli, medarı iftiharımız, biriciğimizdir. Dünyada bilinen ismiyle Turkish Van olarak tanınır. Özellikle doğu illerimizde “en güzel kedi” olarak anılır. En önemli özelliği kalıtsal bozukluk olan güzel gözlerinin rengidir. Zaman zaman her iki gözünün mavi, kimi zaman birinin kehribar diğerinin mavi olduğuna rastlanır. Tilkininkine benzer bir kuyruğu vardır ki kabarık, beyaz ipeksi bir kürkle donatılmıştır. Kulaklarının içi, patilerinin altı ve burnunun ucu pembe renktedir.

Güçlü, kaslı ve uzun boylu yapısı, iri kemikli bacakları ile harika bir yüzücüdür. Kış mevsiminde boyları uzayan tüyleri yaz mevsiminde dökülür. Böylece incelen kürk yapısı yüzerken serinlemesine fırsat verir. Yazın kurağına kışın soğuğuna adaptasyonu doğal olarak gelişen bu tür oldukça dayanıklıdır. Bir doğumda en fazla 4 yavru dünyaya getirir. Yeterli olgunluğa ulaşması 3 yıldan fazla zaman alır. Ancak bulunduğu bölgeye her daim sadakatle bağlıdır. Yürüyüşü bir aslan asaletinde olan Van Kedisi, fiziki özellikleri nedeniyle Ankara Kedisi ile karıştırılır.

Van Kedisi İle Ankara Kedisi Karşılaştırması

  • İkisi de ülkemizin gözbebeğidir.
  • Dünyaca kabul görmüşlerdir. Hatırı sayılır bir popülariteleri vardır.
  • Beyaz kürkleri farklıdır. Van Kedisi daha kısa, kalın ve kadifemsi bir posta sahipken Ankara Kedisi uzun tüylü ırklardandır. Tüyleri ince ve ipeksidir. Kulaklarının arasında, tam tepesinde koyu renkli tüyler taşır. Ayrıca Van Kedisi geniş kulaklı iken Ankara Kedisinin kulakları dik ve uzun tüylüdür.
  • Farklı renkteki gözleri nedeniyle karıştırılırlar. Yavru Van Kedisi iki aya kadar gri renkli gözlere sahiptir. Ardından oluşan kehribar – mavi kombinasyonuna Van Kedisi cinsinde daha sık rastlanır. Ankara kedisinin gözleri kehribar – mavi, ela – mavi, sarı – mavi gibi kombinasyonlara sahip olabilir.
  • Ankara kedisinin gözleri badem biçiminde, Van Kedisi cinsininki yuvarlaktır.
  • Ankara kedisinin üçgen ve sivri yüz hatlarının aksine Van Kedisi yuvarlak yüz hatlarına sahiptir.

Tarihi

Türkiye’nin, güzel ülkemizin Doğu Anadolu Bölgesi’nde keşfedilmiştir. Van il sınırları içerisinde bulunan Van Gölü Vadisi / Van Denizi Havzası tam olarak kökeninin oluştuğu topraktır. Safkan olan Van Kedisi, 1200’lerde Avrupa’ya götürülmüştür. Haçlı askerlerinin sefer dönüşünde götürdüğü söyleniyor. Kendisi Türk Van Kedisi olarak tanındıktan sonra 1955 yılında Sonia Holiday ve Laura Lushington tarafından İngiltere’ye götürülüyor. Ankara Kedisi ile karıştırılmaması için bu şekilde isimlendirilen Van Kedisi, kısa süre içinde tanınır hale geliyor ve birçok kişi tarafından sahipleniliyor.

1970 senesinde Amerika’ya götürülüyor. Giderek popüler hale gelen ırk 1985 yılında Uluslararası Kedi Birliği, 1988 yılında Kedi Meraklıları Birliği tarafından tanınıyor.

Van Kedisi Cinsi

Bir rivayete göre Nuh’un Gemisi’nden atlayıp, yüzerek Van’a ulaşan hayvan tam olarak kendisidir. Suyu bu denli sevmelerinin ve yüzmeye olan heveslerinin nedeni Nuh’un Gemisi olarak nitelendiriliyor.

Ülkemiz ve ülkemizdeki kedi ırklarının tanıtılması ve biyoçeşitliliğe katkı sağlanması amacıyla bazı eğitim kurumlarınca hakkında çalışmalar yapılmaktadır. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde 1992 yılında açılan Van Kedisi, Araştırma ve Koruma Merkezi (VKAM) bu kuruluşlardan biridir. Fizyolojik, morfolojik ve kalıtsal niteliklerin gözetilmesi ve koruma altına alınması amacı güden merkez Van ili dışında kalan ve Van Kedisiyle yaşayan ailelerin de takipçisidir. Ankara Orman Çiftliğinde popülasyonu arttırmak amacıyla Van Kedisi Evi projesi başlatmışlardır. Van halkının Pişik ismi ile andığı kedi Van’a ait bir değer olarak 22 Nisan 2006 tarihinde tescillenmiştir. Bu tüylü dostumuzdan evlat edinmek isteyenlerin merkez ile irtibata geçmeleri yeterlidir.

Karakteri

Avcılık içgüdüleri genetik kodlarında var olan Van Kedisi, hareketli bir tüy yumağıdır. Asaletine hayran bırakır herkesi.

Toplu bir hayat sürüyorsa erkeklerle rekabet eder. Hiyerarşik düzen oluşana dek rekabet etmeyi sonlandırmaz. Çiftleşmede dahi seçicidir. Erkeği belirli standartlara göre seçer. Kızgınlık dönemi Şubat, Nisan ve Haziran ayına isabet eder. Kendisiyle aynı tür ve cinsiyete sahip kedilerde uysal olan taraf dişidir. Yaşam alanına değer veren bu şahsına münhasır kişilik kendi alanında hakimiyeti ele geçirir ve başka kedileri bu alanda görmek istemez.

İnsanlara bayılır. Hele ki sahibiyle yavruluktan beri tanışıyorsa sadakati duygulandırır. Son derece sosyal olan karakteri insanlardan uzaklaştığı taktirde yabanileşecektir. Tüylerinin yaz ve kış mevsimine uygun değişimi de tıpkı karakter değişimi gibidir. Farklılık gösteren her şarta çabucak adapte olur. Yine de evinden farklı alanlara girdiğinde stres yapar ve çabuk alışsa da kısa süreli değişimlerden hoşlanmaz.

Nasıl cana yakındır nasıl! Kedi değil de sanki dünyadaki en iyi arkadaştır. Eğer dişi ve gebeyse ilgi odağı olmak ister. Gerçi, erkeği de bol mırıltılı sevgi pıtırcığıdır. Kendisine gösterilen saygı, sevgi, bağlılık gibi her olumlu hisse karşılık vermeleri meşhurdur. Aile ortamında yaşamaktan son derece büyük zevk alır. Tek bir kişiye değil ailenin tümüne aşkla bağlanır. Bu nedenle hep etraftadır. Oyun oynamak, okşanmak ve miyavlayarak muhabbet etmek ilgi alanına girer. Çok konuşkandır ancak ses tonu rahatsız edici olmadığı gibi gayet alçaktır. Zatı muhteremin kucakta kıvrılmayı sevdiği doğrudur ancak sarılmak, sıkıştırılmak, taşınmak uzun süre dayanabileceği yakınlıklardan değildir. Sıkıntıya gelemez. Hislidir de, olumsuz duygu ve düşüncelerin farkına varır ve ona göre davranır. Teselli esnasındaki hareketleri hayli ilginçtir. Aktif ve muziptir. Sıcakkanlı, meraklı ve araştırmacıdır. Öylesine keskin bir zekası vardır ki, mama kabında sunulan yemeğin sıcaklığını önce patileriyle kontrol eder. “Günaydın”, “Yemek için teşekkürler” gibi miyavlamaları, yemek öncesi sürtünmeleri, beslenmeye veya tuvalet gibi ihtiyaç talepleri hep üstün zekası sayesindedir. Onun kocaman kalbiyle yaşamak, aynı yatağın bir köşesinde masum uykusunu izlemek bir ayrıcalıktır.

Van Kedisi Cinsi

Bakımı

Atletik yapısından mütevellit enerjik ve hareketlidir. Bu nedenle kilo fazlalığı, obezite gibi sorunları pek yaşamaz. Ancak kilo almaları halinde derhal perhize sokulmalıdır. Aksi taktirde birçok sağlık sorunu baş göstermeye başlayacaktır.

Kadı kızında bile bulunan kusur Van Kedisi cinsinde yok mudur? Muhteşem özelliklerine rağmen kaçmaya meyillidir. Doğaya olan merakı ve sevgisi evden kaçma isteğiyle dolmasına neden olur. Bu nedenle yaşam alanlarındaki pencere ve balkonlar sineklik vb. ile korumaya alınmalıdır. Aksi taktirde düşme, yaralanma gibi birçok kaza meydana gelecektir ve biricik kediciğiniz yaralanacak veya kaybolacaktır.

Sevilen bir öğrenci olan Van Kedisi, tuvalet eğitimini yüksek hızla tamamlar ve kum kabından başka hiçbir yere tuvaletini yapmaz. Her kedi titizdir ancak Van Kedisi bir başkadır. Pür dikkat kesilir, temizliğine çok düşkündür. Verilen her komutu neredeyse algıladığından ve hayatıyla ilgili kararları kendi aldığından eğitimden çok hoşlanmaz.

Orta uzunlukta olan kürkü bakım açısından ürkütse de haftada iki – üç kez düzenli tarama yeterli olmaktadır. Yaşça büyük erişkinlerde ölü tüyler daha fazla olacağından düzenli taramalar sıklaştırılmalıdır. Gerçi mıncıklanmayı sevdiğinden her gün fırçalanmak sahipleri ile arasındaki bağı güçlendirecektir. Aktif hareketleri nedeniyle göz çeperlerinde toz ve kir birikir. Bu nedenle ılık su ile nemlendirilmiş bir pamuk yardımıyla silinmelidir. Her göz için farklı pamuk kullanılmalıdır.

Kürkünün ferahlatıcı bir his vermesi ve su geçirmemesi suya olan sevgisini tartışılmaz kılar. Öyle bir zevk alır ki sulu ortamlardan, inanamazsınız. Su birikintisi veya deniz fark etmeksizin atlar ve yüzmeye çalışır. Musluklar, duş başlığı akan suyu nerede görse tanır ve hemen en yakın konumda yerini alır. Patilerle dokunmaya başlar, yüksek ihtimalle yıkanır. Bu nedenle cildine zarar vermemek adına kedi şampuanı kullanarak ponçiğe masaj yapabilir, kendisine çifte mutluluk yaşatabilirsiniz. Yine de sudan hoşlanmayanlara rastlanabilir, zorlamamak gerekir. Ayrıca banyo sonrasında üşütmemesi için tamamen kuruduğundan ve sıcakta olduğundan emin olunmalıdır.

Etçil olan Van Kedisi protein ağırlıklı beslenmelidir. Zengin besin kaynağı sağlayan kuru mamalar tercih edilmelidir. Öğün sayısı, aralıkları ve miktarları veteriner kontrolünde belirlenmelidir. Dondurma, karpuz ve kavun gibi meyvelerin hastasıdır. Soğuk besinleri tüketebilir ancak sıcak olanları daha çok sever.

Enerji sarfiyatı yüksek olmalıdır. Yoğun egzersize bayılır. Etkileşimli oyuncaklar, fiziksel ve zihinsel oyunlardan memnuniyet duyar.

Van Kedisi Cinsi

Ağırlık ve Boyutları

Yetişkin bir Van Kedisi boyutları değişim göstermektedir. Bu nedenle ağırlıklı ortalama boyutları paylaşılmıştır.

Van Kedisi Ağırlık ve Boyutları

   Erkek  Dişi  
Baş Uzunluğu (cm)  16,7  15,9  
Yüz Uzunluğu (cm)  7,1  6,8  
Kulak Uzunluğu (cm)  6,2  6,0  
Cidago Yüksekliği (cm)  31,0  27,0  
Vücut Uzunluğu (cm)  38,0  36,0  
Kuyruk Uzunluğu (cm)  27,0  25,5  
Ağırlık (kg)  5,0 (Max. 7)  3,5 (Max 6)  

Yatkın Olduğu Hastalıklar

Diğer beyaz kürklü, mavi gözlü ve safkan kediler gibi genetik sağırlık görülebilir. Ancak Van Kedisi için kalıtsal sağırlık oranı yüzde 2,5-5’tir. Başlarının tepesinde doğumunda gözlenen ve 6 aylıktan itibaren kaybolan koyu renkli tüyler sağır olmadığının belirteci (yüzde 90) kabul edilir. Bu nedenle her biri sağır değildir. Bembeyaz kürklü ve mavi gözlü olanlar risk altındadır. Standardı bu olmayan ırk için sırf ilgi görüyor diye inatla üretim yapmamak sorunu çözüme kavuşturacaktır.

Nörolojik bir problem olan ataksi ve kalp hastalığı olan hipertrofik kardiyomiyopatiye genetik yatkınlığı bulunur. Ancak atletik vücudu ve dayanıklı bünyesi ile Van Kedisi, safkan kedi ırklarının en sağlıklı üyelerinden biridir.

Sık Sorulan Sorular

🐱 Van Kedisi Cinsinin Ömrü Ne Kadar?

Hayatta kalma süresi 12-17 yıl arasında değişen Van Kedisi, yüksek yaşam koşullarında daha uzun yaşayabilmektedir.

🐱 Van Kedisi Cinsinin Bakımı Zor Mu?

Bakımı zor değildir. Her evcil hayvan gibi sevgi, emek ve ilgi bekleyen Van Kedisi size bakım için harcanacak pek fazla zaman gerektirmeyecektir.

🐱 Van Kedisi Cinsi Çocuklarla Anlaşabilir Mi?

Çocuklarla iletişimi ve etkileşimi son derece yüksek olan Van Kedisi gerçekten sosyal bir canlıdır. Kedi sever köpeklerin tümü ile anlaşıp kendilerini sevebilirler. Sınırlarını ihlal etmeyen ve sevecen yaklaşan her çocuğa da sonsuz ilgi gösterir. Çeşitli fiziksel eylemler, etrafında çember çizme, kovalamaca, top vs. atma ve tutma gibi oyunlarla enerjilerini attıkları gibi çocuklara da eğlenceli vakit geçirme garantisi verirler. Çünkü kendileri tam bir eğlence delisidir.

Fakat çocuklar bir canlıya ve bir kediye nasıl davranması gerektiği hususunda eğitilmelidir. Bilinçli bir şekilde kuyruğunu çekmemeleri ve patilerine basmamaları, yemek yerken rahatsızlık vermemeleri gibi uyarılarda bulunulmalıdır.

🐱 Van Kedisi Cinsi Eğitilebilir Mi?

Eğitilebilen en şahane öğrencilerdendir asilzadem. Akıllı ve mantıklı halleri bir köpeğin eğitimine dahi cevap verebileceğini kanıtlar niteliktedir.

🐱 Van Kedisi Cinsi Apartmanda Yaşar Mı?

İnanın kendisinin bileceği bir sorudur bu. Şakası bir yana yüksek zeka seviyesi, neredeyse bakım gerektirmeyen nitelikleri ve her alana adaptasyonları sayesinde Van Kedisi apartmanda çok rahat yaşayabilir.

]]>
https://hayvangiller.com/kedi/cins/van-kedisi/feed/ 0 1074
En Güzel Kedi İsimleri https://hayvangiller.com/kedi/en-guzel-kedi-isimleri/ https://hayvangiller.com/kedi/en-guzel-kedi-isimleri/#comments Sat, 07 Nov 2020 20:07:27 +0000 https://hayvangiller.com/?p=1052 Bir kediyi sahiplendikten sonra ona yapacağımız ilk ve en güzel şey ona bir isim vermektir. Yeni evcil hayvanınıza isim vererek onunla daha kuvvetli bir bağ kurabilirsiniz. Kedimize isim verme konusunda genellikle çok kararsız kalırız, en güzel ismin onun olmasını isteriz. Çünkü kedilerimiz erkek-dişi ayırt etmeden en güzel isimleri hakederler. Bu yazımızda sizin için en güzel dişi, erkek kedi isimlerini derledik.

Kediler Neden İsimlendirilmeli?

Birlikte uzun ömürler geçireceğiniz kedinizin bir ismi neden olmasın ki? Kedinize koyacağınız ismi bir süre sonra kediniz de benimser. Örnek olarak: “Mephisto, gel oğlum!” dediğinizde eğer harekete geçip geliyor ise arada bir bağlantı çoktan kurulmuş demektir. Sizde kedinizle aranızda bir bağ oluşturmak isterseniz onu isimsiz bırakmayın.

Kediler Neye Göre İsimlendirilmeli?

Kediler dişi, erkek, dişi ve erkeğin kullanabildiği isimleri alabilir. Tabii ki karar verirken ilk önceliklerden biri onun belirgin karakteridir. Sürekli uyuyor mu, hırçın mı, sakin mi, obur mu, oyuncu mu? Bu gibi karakteristik özelliklere uygun bir isim koymanız değerli dostunuza oldukça yakışacaktır. Bunun haricinde ırkına ve rengine göre de isim tercihlerinde bulunabilirsiniz.

İpucu: Kedilerin çoğu “S” harfine duyarlıdır. Kedileri “pisipisi” olarak çağırmamız da aslında bundan kaynaklıdır. Kedileri korkutup kaçırmak için kullanılan “pisssst!” sözü de yine “S” harfine duyarlı olmalarından dolayıdır. Bu sebepten kedinize isim koyarken içinde “S” geçen bir isim koyarsanız, kediniz ismini çok daha uzaktan duyabilir, daha rahat öğrenebilir ve alışabilir.

Kedinize iki isim veya söylemesi, okuması zor olan isimler koymayın! Karşı taraf ismi tam algılamayıp farklı bir şey söylerse sizin için de, kediniz için de isim konusunu tekrardan düşündürebilir. Bu yüzden ismi seçerken dikkatli ve özenle seçin. Kolay okunulabilir olması özellikle göz önünde bulundurulmalı.

Kedi İsimleri

KurabiyeSalsaDarkGümüş
PamukPoppyBulutVotka
ZeplinZilliViolaPera
MinnoşKafeinTarçınBal
OliveDermanNefesAnastasia
SalepKaymakMikiPastel
LiliPandoraTatlışHope
GazozDieselLuluFantasia
VelvetBenekÇitosPenta
EchoFennyBöcükHarman
TontişKaramelHalleyOrea
TinaŞapşikSimbaSevimli
BitterGofretMercyTombul
ElfSütlaçGigiGeogia
KiviAnikaCeceAşkım
FloryaKartopuTontikDiamond
BrownieAsiKikiZara
MırnavTatlımKrakerEros
ŞişiDombiliDaisySürmeli
HoneyAşkBebekBonbon
MavişTontonPikaRainbow
HalleyGazelZuzu

İlk Kez Kedi Besleyecekler İçin: Kedi Bakım Rehberi

İlk defa bir kedi sahibi olduysanız, kedi bakımıyla ilgili bilgiler verdiğimiz bu rehberi okumanızı öneriyoruz.

Dişi Kedi İsimleri

TopakPizzaParisMedusa
MinaYumoşKaracaYeşil
PetiAşkımMargetŞerbet
DerinTontonLeylaMerry
PeraDantelKartopuKurabiye
LilaBalAjdaMişa
PatikMujuLinaPandora
SkylerYavrumSimbaMinnoş
YağmurKirazPofPakize
PamukMilaAşkNisan
EylülMayonesZuzuMiki
PoseidonMiyaCimcimeBeril
RüyaRoketSevimliMavi
MonoMavişMajesteKokoş
EftelyaMeleniCadıSinda
MiskinBihterTatlışkoMinik
PecyKaymakPintiPeri
MaydonosTontişMayaZülfü
SalemTekilaKedoşKsenon
PembeŞirinMiaBebek
MiskinLelaGüzelSisi
SimbaPrensesSonsuzPeynir
LuluSelenaDombiliAsi
OdinTatlımLunaMızmız
PodufukMiamiLeoŞeker
EvrimMinyatürBitterCici
ShliaMayosUranyumMisket
ŞukufeBombomLunkoTontik
PufTatlışMekselinaŞapşik
SürmeliBonibonKontes

Erkek Kedi İsimleri

KıvılcımPençeLeonSessiz
KrakerPlutonSütlaçSezar
ŞarapSalepGamaKirli
DoeFreudKurtMikrop
PunkyKralParticŞapşal
HeisenbergKetçapNefesDemir
ParsGazozCüceSimbat
FelinaGargamelHünkarEfes
RamseySakızCedricÇare
MartinBıcırHerkülMurphy
GümüşKumsalCocoLinux
PısırıkPentaPorsukRonaldo
BulutMoeŞerafettinKolera
KafeinMerlinZarifeDa Vinci
LokaMelaniÇapkınNuh
DarkŞanslıDronePolat
BehlülErosKaramelMitoz
KatzeDumanPanyaBomba
AyranDieselMistikLord
ÇikoBenekSusamMelo
TarzanSfenkKarapatiMinik
TarçınGossoLuckyHarman
MojocGölgePaşaGofret
AzmanCangoHadesÇikolata
BafeAteşBetaEscobar
KorsanBoyaNagatomoSatoshi
BalamirPentaMisketSes
CemalLuckPekmezMecnun
DrogbaGünRüzgarKazım
RomeoKokoreçŞaşkınPepe
HalleyHikmetPatatesMiço
TarkanPanterGüneşHazard
ArtemisPatiLamaMüezza
AlfonzoCanMinnakHero
DermanMessiPutinKarabenek
SpatulaSupermanNalaDarwin
MorrisTurşuMarcoChucky
MabelBöcükLeoRiera

Yabancı (İngilizce) Kedi İsimleri

RapunzelSerenaSushiVanilla
WolfieNinaEchoAnabel
VictoriaFoxIndiaCharm
LotusAsinaUsherBliss
DaisyOliveJennyApricot
VenusPorscheButterVicky
ArtemisEstellaAnikaDolly
WendyRoccoAthenaAngelina
LucyBellaLedaJasmine
KarenTanellaAdrianaRikki
PaprikaBunnyGigiBonita
HappyZetaViolaIce
ParisFantasiaAmyMabel
NellyToriSarahWinnie
LaraNannaCharliePolly
SeleneKikiOpalEinstein
RainbowBonbonHoneyDarling
BrownieZaraPumaLily
TillyLauraHalleySalsa
LadyYodaSmokeyAlice
BerlinMercyHopeAida
MonaChitaQueenMadonna
StellaKenyaVelvetAkira
MaxCloudyMariaFerra
DidoVeraBibiEmma
KerryTofoAnastasiaSally
IsabellaZepplinPikaSaphira
BrandyCarolinaMiaAphrodite
YakiraPepsiTessaTamara
CandyLilaShakiraKelly
IrisAlbaBlondieHelena
EllaKiwiAmandaSassy
CleoRisaRubyPandora
TinaMissyElviraPapillon
AutumnPamelaEmilyMoonlight
TequilaButtonFelenaBreezy
DiamondMochaSpiritOlympia
OreaMindyUraniaZigzag
Sandy
]]>
https://hayvangiller.com/kedi/en-guzel-kedi-isimleri/feed/ 1 1052
Kedi ve Köpek Maması Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli? https://hayvangiller.com/kedi/kedi-ve-kopek-mamasi-secerken-nelere-dikkat-edilmeli/ https://hayvangiller.com/kedi/kedi-ve-kopek-mamasi-secerken-nelere-dikkat-edilmeli/#respond Tue, 03 Nov 2020 08:39:00 +0000 https://hayvangiller.com/?p=1044 Evcil hayvanınız için doğru mamayı seçerken, kendinizi pazar koridorlarında veya internette kaybedebilirsiniz. O kadar çok çeşit var ki onları seçmek her zaman kolay olmuyor. Farklı markalar, farklı tatlar ve farklı içerikler sonsuzdur. Üstelik ambalajın üzerinde sizi ikna edecek birçok farklı ifade var. Ek olarak, yanlış söylentiler de rol oynayabilir ve bu da evcil hayvan mamasını seçmeyi zorlaştırır. Evcil hayvanınızın kronik hastalıkları veya alerjileri varsa, yiyecek seçerken de buna dikkat etmelisiniz. Kısacası, kedi veya köpekler için mama seçmek göründüğü kadar kolay olmayabilir.

Bu durumda yapılacak en iyi şey, veteriner hekimlerinizin sözlerini dinlemektir. Veterinerler, evcil hayvanınız için doğru mamayı seçmenin yalnızca birkaç adım gerektirdiğini söylüyor. Kedi ve köpek maması seçerken göz önünde bulundurmanız gereken bazı önemli noktaları sizler için sıraladık.

#1 İçeriği Besleyici Olmalı

İdeal bir yem dengeli bir protein, yağ, karbonhidrat ve eser element içeriğine sahip olmalıdır. Evcil hayvanınıza yiyecek verdiğinizde bu dengeyi sağlamak kolay olmayacaktır. Bu nedenle, evcil hayvanınızın ihtiyaçlarına uygun besleyici ve dengeli bir mama seçmelisiniz. Bu şekilde, mamanın, kedinizin veya köpeğinizin ihtiyaç duyduğu besinleri herhangi bir ek katkı maddesi olmadan almasını sağlayabilirsiniz. “Tamamlayıcı” yiyecekler, evcil hayvanınızın günlük beslenme ihtiyaçlarını karşılamaz.

#2 İçindekiler Kısmına Bakın

Kediniz veya köpeğiniz için seçeceğiniz mamanın içerik listesine bakmayı unutmayınız. Veterinerler, önemli olanın içerikler değil besinler olduğunu söylüyor. Bununla birlikte, evcil hayvanınızın alerjik bir gövdesi varsa, mamanın içinde ne olduğunu bilmeli ve ona göre satın almalısınız.

Kedi ve Köpek Maması Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

#3 Porsiyon Ölçüsü Önemli

Mamaların fiyatı göz önüne alındığında, büyük paketli yiyecekleri uygun fiyatlarla satın almak daha cazip olabilir. Ancak önemli olan paketin ağırlığı değil, bahsettiğimiz porsiyon büyüklüğüdür. İki kat ağırlığında 2 ölçü yemek tedarik etmeniz gerekiyorsa bunun karlı bir satın alma olduğu söylenemez. Porsiyon ölçüsü kedinizin veya köpeğinizin ihtiyacına göre belirlendiğinden en doğru kriter porsiyon büyüklüğü olacaktır.

#4 Dostunuzun İhtiyacını Göz Önünde Bulundurun

Hayvan yemleri, hayvanın yaşamının farklı dönemlerine bağlı olarak üretilir. Belki yiyecek içeriği değişmeyebilir, ancak besin değerleri evcil hayvanınızın ihtiyaçları ile uyumludur. Örneğin, yetişkin bir köpeğin daha fazla glukozamine ihtiyacı vardır, bu da eklem sağlığını iyileştirir, bir köpek yavrusu ise daha fazla proteine ​​ihtiyaç duyar.

#5 Ödül Mamasını Abartmayın

Ödüllü yiyecekler, özellikle evcil hayvanınızı eğitirken çok yararlı olabilir. Ancak bazen evcil hayvanınızı ne kadar beslediğinizin farkında olmayabilirsiniz. Bu nedenle, ödül mamaları servis ederken dikkatli olun. Aşırıya kaçmamalısınız ve hayvanın istenmeyen kilo almasına dikkat etmelisiniz.

#6 Düzenli Veteriner Takibi

Evcil hayvanınızın sağlığı, sağlıklı beslenme ile yakından ilgilidir. En sevdiğiniz tüylü arkadaşınızı besleyerek duygusal kararlar verebilir ve gerçek ihtiyaçlarını göz ardı edebilirsiniz. Bu nedenle, kedinizin veya köpeğinizin iç organlarının sağlıklı olmasını, sağlıklı kilosunu korumasını ve genel durumunun iyi olmasını sağlamak için onları düzenli olarak veterinere götürmeli ve beslenme ihtiyaçlarını veterinerinize sormalısınız.

Kedi ve Köpek Maması Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

#7 Değişiklikten Kaçının

Mamayı sadece kedinizi veya köpeğiniz için “değişiklik olsun” diyerek değiştirmeyin. Birçok modern evcil hayvan doğası gereği alerjiktir. Bu nedenle, sadece bir değişiklik için yeni bir seçim evcil hayvanınızı mutsuz edebilir.

#8 Özel İhtiyaçlara Dikkat Edin

Tüm kediler ve köpekler aynı değildir. Evcil hayvanınızın şeker hastalığı veya sakatlık gibi kronik bir hastalığı varsa, hafifse veya anemi gibi rahatsızlıkları varsa, onlar için özel yiyecekler seçmelisiniz. Bu konuda size yol gösterecek en iyi kişi bir veteriner hekimdir. Sadece hastalıkların değil, kedinizin veya köpeğinizin enerji ihtiyaçlarının da değişebileceğini unutmayın. Büyük bir hayvanınız varsa, çok enerjik bir hayvanınız varsa, yiyecek seçimi bu ihtiyaca uygun olmalıdır. Örneğin, çok aktif bir köpeğiniz varsa, protein ve kalorisi yüksek bir mama seçmeniz gerekebilir.

Kediler Köpek Maması Yiyebilir Mi?

Köpeklerin ve kedilerin çok farklı ihtiyaçları vardır. Köpekler ve kediler tıbbi, duygusal veya besleyici olsun, tamamen farklıdır. Bununla birlikte, kedi ve köpek mamasındaki bileşenlerin benzer olduğuna ve hem kedilerin hem de köpeklerin ikisini birden yiyebileceğine inanan birçok insan var. Köpek maması beta-karotenden oluşur. Bu, köpeğinizin vücudunun A vitaminine dönüştürebileceği bir bileşiktir. Kedilerin bu yeteneği yoktur. Bunun yerine, halihazırda A vitamini içeren yiyeceklere ihtiyaçları vardır. Kedilerin de köpeklerin kendi başlarına yapabilecekleri bir amino asit olan taurine ihtiyacı vardır.

Köpek maması yağ ve protein bakımından düşük ve vitamin bakımından yüksektir. Bunun nedeni, köpeklerin kolayca aşırı kilolu olabilmesidir. Bununla birlikte, kedilerin yüksek düzeyde protein ve yağa ihtiyacı vardır. Kedinize köpek maması verirseniz yetersiz beslenmeye neden olabilir ve ciddi şekilde hastalanabilir.

Kedi ve Köpek Maması Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

Ev Yapımı Kedi Maması Tarifleri

Elbette bazen kedi maması bitebilir ve mağazaya zamanında ulaşamayabilirsiniz. Bu durumlarda, kedinizin hangi mamayı yediğini veteriner hekiminizle konuşmak iyi bir fikirdir. Aşağıda, kedinizin ne yiyebileceğine dair bazı fikirler verilmiştir:

  • Köfteler: Köfte protein bakımından zengindir ve kediniz için mükemmel yiyeceklerdir. Et biraz yağlı olabilir, ancak kediler kilo alabileceğinden çok yağlı olmadığından emin olun. Kedinizin vitaminlere, özellikle de A vitaminine ihtiyacı olduğu için sebzeleri de ekleyin.
  • Sebzeli Ton Balığı: Bu yiyeceği hazırlamak, bir ton balığı konservesini (tercihen suda) açmak kadar basittir. İyice süzün ve küçük havuç parçaları veya diğer sebzelerle karıştırın. Tuz veya başka baharatlar veya çeşniler eklemeyin.
  • Somon: Bir parça ızgara somon kedinizi çıldırtacaktır. Balıktan daha çok sevdikleri hiçbir şey yok. Somon balığınız yoksa kedinize farklı türde bir balık verebilirsiniz.

Bunlar sadece birkaç fikir, ancak evcil hayvanınızın neyi seveceğini en iyi siz bilirsiniz. Evcil hayvanlarınızı kedi ve köpek maması dışındaki yiyeceklerle beslemenin yalnızca acil durumlarda yapılması gerektiğini unutmayın. Alışkanlık olmamalı.

Köpeğiniz İçin En Verimli Besinler

Hayvanların ihtiyaç duydukları tüm vitaminleri yiyeceklerden almaları çok önemlidir. Bununla birlikte, genellikle durum böyle değildir, bu nedenle veterineriniz köpeğinize özel bir reçete yazabilir. Köpek maması gerekli olan tüm besinleri içermelidir, bu nedenle her zaman en kaliteli markaları aramanızı öneririz.

Yağda çözünen vitaminlerle aşırı yüklendiğinde vücut bunları dışarı atamaz. Bunun yerine yağ dokusunda ve karaciğerde birikerek ciddi hasara neden olur. Köpeğiniz için neyin en iyi olduğunu öğrenmek için veterinerinize danışın. Hayvanlar belli bir yaşa geldiğinde, hastalıklardan veya kazalardan kurtulmaları daha zor hale gelir. Ek olarak, anemik olabilirler veya kas / kemik yaralanmaları belirtileri gösterebilir. Veya genç köpekler söz konusu olduğunda, düzgün bir şekilde gelişmek için bir besin takviyesine ihtiyaç duyabilirler.

  • A vitamini görme, bağışıklık, büyüme ve gelişme için gereklidir. Vücudu enfeksiyonlara karşı koruduğu için “anti-enfektif” vitamin olarak bilinir.
  • B6 ve B12 vitaminleri, kırmızı kan hücresi oluşumu ve sinir fonksiyonu için gereklidir.
  • C vitamini yara iyileşmesini destekler ve sağlıklı diş etlerini ve dişleri destekler.

Tüm bu vitaminler doğru köpek mamasında ve tabii ki taze yiyeceklerin çoğunda bulunabilir.

]]>
https://hayvangiller.com/kedi/kedi-ve-kopek-mamasi-secerken-nelere-dikkat-edilmeli/feed/ 0 1044
Köpeklerle Kediler Neden Anlaşamaz? https://hayvangiller.com/kopek/kopeklerle-kediler-neden-anlasamaz/ https://hayvangiller.com/kopek/kopeklerle-kediler-neden-anlasamaz/#respond Tue, 27 Oct 2020 13:54:24 +0000 https://hayvangiller.com/?p=1034 Kedi ve köpeklerin düşmanlığı herkes tarafından bilinir. Birbiriyle anlaşır gibi görünen kedi ve köpek dostluklarına daha çok fotoğraflarda rastlanabilir.

Hayvanlarda Beden Dili Neyi İfade Eder?

Hayvanlar kendi aralarında geliştirdikleri beden diliyle konuşurlar. Kulak, kuyruk, göz ve dil hayvanlarda iletişimin en etkili olduğu organlardır. Kedi ve köpek arasında yaşanan anlaşmazlıkların temel nedeninin kullanılan beden dilinin yanlış anlaşılması nedeniyle oluştuğu düşünülmektedir.

Köpeklerin doğasından gelen avcılık içgüdüsü de anlaşmazlığın en temel sebepleri arasında sayılabilir.

Doğada yaşayan hayvanlar dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı kendilerini koruma altına alarak güven duygularını geliştirirler. Kedi ve köpek karşılaşmasında her iki tarafta kendini korumak amacıyla hırçın tavırlar sergileyebilir.

Bu aşamada yanlış anlaşılan beden dili istenmeyen kavgaların yaşanmasına neden olabilir.

Neden köpekler kedilerle anlaşamaz dendiğinde koruma içgüdüsünün hareketleri etkisi altına alması sebep olarak gösterilebilir. Kedi ve köpekler arasında kurulacak etkileşimin güçlü olması için insanların da ilişkiye dâhil olması gerekebilir.

Köpeklerle Kediler Neden Anlaşamaz?

Kediler ve Köpekler Arasındaki Düşmanlık

Genetik olarak değerlendirme yapıldığında kedilerle köpeklerin birbirine düşman olması için herhangi bir sebep bulunamamıştır. İki tür arasındaki düşmanlık insanların bildiğinden ya da öğrenmiş olduğundan çok daha azdır. Özellikle çizgi filmlere konu olan kaçma kovalama sahneleri beğenildiği için sık kullanılmaktadır. Köpekler;

  • Dost,
  • Yardımsever,
  • Sadık,
  • Vefalı,
  • Cesur ve
  • Sevgisini belli eden bir karaktere sahiptir.

Oysa kediler; mesafeli, kibar, şeytani ve gizemlidir. Bu sayılan özellikler bile neden köpekler kedilerle anlaşamaz sorusunun cevabını net bir şekilde vermektedir.

Köpek ve Kedilerde Öfke Belirtileri

Onları önemsemeyen tavırlarını net bir şekilde sergileyen köpeklerin, kedilerin burunlarının dibine gelip tahrik etmeleriyle beraber sabırları da tükenir. Kedilerse kendilerine yaklaşan köpeklere karşı her zaman aşırı tepkilidir. Tüylerini kabartarak kamburlaşan kediler tıslamaya başlayarak köpekleri kendilerinden uzaklaştırmaya çalışır.

Köpek için bir tehdit oluşturan kedinin bu hali, kavganın da başlamasının neden olarak gösterilebilir. Kedi ve köpekler sıklıkla kavga etseler dahi birlikte yaşamayı insanlardan daha iyi bildikleri söylenebilir.

]]>
https://hayvangiller.com/kopek/kopeklerle-kediler-neden-anlasamaz/feed/ 0 1034
Akita Inu Köpek Cinsi https://hayvangiller.com/kopek/cins/akita-inu/ https://hayvangiller.com/kopek/cins/akita-inu/#respond Mon, 19 Oct 2020 14:47:06 +0000 https://hayvangiller.com/?p=1013 Akita veya Akita Inu cinsi Japon köpeği, çikolatayı andıran tatlı mı tatlı, Spitz köpek türleri içerisindeki en büyük ve en popüler köpek ırkıdır. Görünüş olarak diğer bir Japon köpek cinsi olan Shiba Inu‘ya benzemektedir.

Irkın standartları çeşitli kombinasyonlara sahiptir. Ancak en sık rastlananlar beyaz haricinde kırmızı, açık/kahve renklerin karışımıdır. Amerikan türlerinde çizgili/benekli görünüm mevcutken Japonlarda beneğe rastlanmamaktadır. Ayrıca Japon Akita İnu cinsinin kafatası tilkiyi andırırken Amerikan cinsinin kafatası ayınınkine benzer.

Üçgenimsi yapıda minik kulakları, küçük gözleri, siyah burnu ile karakteristik ve karizmatik bir görünümü vardır. İri göğüs, kaslı bir vücut ve bacaklara sahiptir. Akita Inu cinsinin başı ile gövdesi orantılı olmasına rağmen tüy yoğunluğundan ve tüy uzunluğundan dolayı baş kısmı büyük görünür. Etkileyici görünümüne olumlu katkı sağlayan tüyleri parlak, sık ve çift katmanlıdır. Dış kısımda kalın ve düz, iç kısımda gür ve yumuşak olan kürk, pelüşü andırır. Kuyruğu tüysüzdür. Su geçirmeyen postu sayesinde sıcak havalarda bunalmaz, soğuk mevsimlerde üşümez. Patileri yayvandır. Neredeyse hiçbir ırkı andırmayan yüz yapısı ile oldukça kaslı, sağlam ve güçlü bir çeneye sahiptir. Bu niteliklerin tümü onu mükemmel bir yüzücü yapar. Üstün avcılığı ile birleşen yüzücülüğü sayesinde suyun altındaki kuşları dahi kolayca çıkarır.

Akita Inu Köpek Cinsi

Tarihi

İsmini yetiştiği “Akita” bölgesinden alan ve ülkesinin en popüler köpeği olan Akita Inu, 1800’lerde yapılan çalışmalar sonucunda üretilmiştir. Japon köpeklerinin tümünden bir nitelik barındıran ırk üretilen en büyük türdür. Nitelik, görünüş ve boyutları en sağlıklı genlerin seçimi ile elde edilmiştir.

Günümüzde halen aynı bölgedeki dağlık arazilerde çoğalmaya devam etmektedir. Köken bakımından Japonya’ya ait olan Akita Inu, yüzyılları aşan geçmişine rağmen hiçbir değişime uğramamıştır. Kendini revizeden koruyabilen ve doğal kalan ırk üstün avcılık yeteneklerine sahip bir değerdir. Kar, fırtına, yağmur gibi olumsuz hava şartlarında dahi becerilerinden bir nebze kaybetmeksizin, yüksek bedensel dayanıklılıkla görevlerini yerine getirir. Sağlığı temsil ettiği düşünüldüğünden sağlık sembolü haline gelmiştir. Bu nedenle hastalık geçiren bireylere “bir an önce sağlığına kavuşman dileğiyle” mesajı veren minyatür Akita Inu bibloları gönderilir. Ayrıca kendisinin şans getirdiğine inanılır.

Feodal yapıda olan topraklarında koruma ve bekçi köpeği olarak değer kazanmıştır. 1600’lerde güçlü bedeni ile saraylarda görevlendirilmiştir. Balıkçılar tarafından daima tercih edilmiştir. 1920 yılından sonra bir kadın tarafından ilk kez Japonya dışına çıkarılmıştır. ABD yolculuğunun ardından tüm dünyada tanınmaya başlamıştır. (Helen Keller tarafından rehber köpeği olarak sahiplenildiği ve ilk kez 1937’de ABD’ye götürüldüğü de söylentiler arasındadır.)

Orta Çağ’da dövüşçü olarak kullanılan Akita Inu; Fransa, İngiltere ve İspanya gibi ülkelerde kraliyetin sembolü haline gelmiştir. Ayrıca kontrollü üretim başladıktan sonra, 1927 yılında Hozankai tarafından resmi olarak kaydedilmiştir. Bu derneğin 1918 yılında Akita Inu cinsini korumak için kurulduğu söylenmektedir. İkinci Dünya Savaşı’ndan dönen Amerikan askerlerince memleketlerine götürülmüş ve yaygınlaşmıştır. Sadakat hissi o denli yüksektir ki filmlere konu olmuştur. Sahibini kaybettikten sonra 9 sene boyunca iş çıkış saatinde istasyonda bekleyen ünlü köpek Haçiko bir Akita Inu üyesidir. Bu arada mevcut tren istasyonuna heykeli dikilmiştir.

Akita Inu Köpek Cinsi
Rusya devlet başkanı Vladimir Putin, gazetecilere Yume isimli Akita Inu cinsi köpeğini gösterirken. (7 Aralık 2016)

Karakteri

Karmaşık bir karaktere sahiptir. Aile üyelerine karşı sadık ve korumacı olmasının yanı sıra son derece uysal, eğlenceli ve oyuncudur. Nazik ve sevecen, merhametli ve olgundur. Rutin haline gelen koşullarda yaşamaktan zevk alır. Bu nedenle şartlar aynı kalsa dahi hayatını idame ettirdiği bölgeye yabancıların girmesinden hoşlanmaz. Diğer evcil hayvanlara ve köpeklere karşı agresif tavırlar sergileyen Akita Inu özellikle aynı cinsiyete sahip olduklarıyla karşılaşmak dahi istemez.

Tehdit olarak algıladığı her şeye huysuzlanır. Savunma ihtiyacı hissettiğinde sakin yapısından eser kalmaz. Atik ve cesur bir şekilde tüm saldırgan ataklara hazırdır. Uzun süren göz temasında dahi liderlik hisleri kabarır ve anlık saldırı pozisyonu alarak savunmaya geçer.

Ağırbaşlı kişilik özellikleri havlamamasını sağlar ancak huysuz bir tüy yumağına dönüştüğü anlarda kesinlikle havlayacak ve çeşitli gürültüler çıkaracaktır. Baskın karakteri gereği otoriter ve ilgi odağı olmayı seven ender bir cinstir. Bağımsız bir ruha sahip olduğundan zaman zaman içgüdüleri ile tamamen başına buyruk hareket edebilir. Akıllı, dikkatli, yetenekli ve çok güçlüdür. Temiz olmayı ve temiz kalmayı seven eğlenceli, neşeli bir arkadaştır.

Bakımı

Günde 12 saate yakın uyuyan Akita Inu cinsinin günlük aktiviteleri dinlenmeye bağlıdır, zaten kendisi de uyumaya bayılır. Daha uzun süren uyku seansları sağlığında olumsuz sonuçlara yol açabilir. Sıkıldığında uyumasına izin verilmemelidir.

Yılda iki kez yoğun şekilde tüy dökerler. Tüy dökme mevsimi sonbaharı ve ilkbaharı kapsar. Gündelik tüy dökümlerini en aza indirmek için düzenli olarak (günde en az bir defa) taranmalıdır. Metal dişli tarak veya fırça kullanılabilir. Bahsi geçen ayların haricinde haftada bir kez taranması yeterli olmaktadır. Cilt sağlığı ve derisinin havalandırılması için ılık su ile yıkanabilir. Kürkünün parlaklığını engellememek için kaliteli ve yumuşak şampuan kullanılmalıdır. Çift katmanlı kürkünün alt tabakasının zarar görmemesi için sık sık yıkanmamalıdır.

Hareket etmeyi ve oyun oynamayı çok seven Akita Inu, aile oyunlarına ve aktivitelerine bayılır. Doğa yürüyüşleri, kamp, koşu yarışmaları onunla keyifli vakit geçirilmesini sağlar. Yakala-getir egzersizlerinden ve köpek oyuncaklarını ağzında taşımaktan çok hoşlanır. Yaklaşık 30 dakikalık tempolu bir yürüyüş kendisine yeterli gelecektir. Ancak duvarları yüksek olan bir bahçeniz varsa serbest bırakabilir ve saatlerce koşuşturmasına müsaade edebilirsiniz. Oyuncaklarını etrafa bırakır veya fırlatırsanız size geri getirmesi mümkündür. Hiperaktif ve iri olduğundan düzenli egzersizlerin Akita Inu için sağlıklı bir yaşama ilk adım olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca egzersizlerinin yaptırılması sonucu enerjisini atacağından agresifliği azalır ve sakinliğini korumaya devam eder. Böylece sağlıklı, neşeli ve mutlu kalacaktır.

Akita Inu Köpek Cinsi
Amerikan Akita Inu cinsi.

Aile ile birlikte olduğu her zaman mutludur. Her daim sahibiyle olmaktan zevk alır. Ailesi için tek ve özel olmayı sever, ancak eğitim ve sosyalleştirilme sonucu diğer hayvanların varlığını tolere edebilir. Ancak ilk, birinci ve en sevilen statüsünü kaybetmeyi asla göze alamaz. Bu nedenle yavruluk döneminden itibaren sosyalleştirilmelidir. Böylece kişi ve hayvanlara zarar vermeyecek, çocuklarla iletişimi muhteşem olacaktır. Ancak olumsuz koşullarda, yanlış eğitim alması, kötü muamelelere maruz kalması, sevilmemesi ve hoşnut edilmemesi sonucu saldırgan tavırlar sergiler. Bu nedenle eğitiminde özenli, sabırlı, hoşgörülü davranmak ve güvenini kazanmak gerekir. Kararlı ve eğlenceli olunmalıdır. Ancak kesinlikle baskı yapılmamalı ve cezai yöntemler tercih edilmemelidir. Eğitim alması zorunluluk olan Akita Inu çok akıllı ve sadıktır. Ancak baskın karakterini kontrol altına almak, inadını kırmak ve kendisine hükmetmek çok zordur. Dünyaya gözlerini açtıktan 8 hafta sonra eğitim almaya başlayabilirler. Bu nedenle erken sosyalleşmeleri mümkündür. 12 haftalık oluncaya dek çocuklara, köpek ve diğer evcil hayvanlara alıştırılmalıdır. Tuvalet eğitimi oldukça kolaydır ve tasma eğitimi çok önemlidir. Toplulukların bulunduğu, açık alanlarda serbest bırakılmamalıdır. Yavruluk döneminde profesyoneller tarafından verilen eğitimler sonucunda mükemmel özellikleri olan bir erişkine dönüşeceği unutulmamalıdır.

Anne Akita Inu adayı için 7-8 yavru doğuracağı bilgisi yaygın olsa da yaş, ağırlık ve boyut gibi fiziksel özelliklere bağlı olarak yavru sayısı değişir. 3-12 aralığında yavru dünyaya getirdiği bilinmektedir. Yavruluk döneminde sahiplenilmesi daha iyi olan Akita Inu; inatçı, iri ve güçlü bir yavru olacaktır. Dünyaya olan merakı neticesinde yaramazlıklar yapacak ve bazı kazalara neden olacaktır. Ancak tüm sevimli ve eğlenceli anların kaynağıdır.

Güçlü ve kaslı bedenlerinin korunması beslenmesine bağlıdır. Öğün sayısı ve miktarları veteriner tarafından belirlenmelidir. Her gün aynı saatlerde beslenmelidir. Mama ve su kabı temiz olmalı ve su kabında daima taze su bulunmalıdır. Besleyici, protein (et) ağırlıklı, kaliteli mamalar ve özel hazırlanan yemekler (BARF) ile beslenmelidir. 12 aylık olmadan erişkin mamaların tüketimi ve mama değişimi normal şartlarda önerilmez. Ancak kendisi çok hızlı büyüyüp geliştiğinden veteriner hekimin fikri alınmalıdır. 4-7 aylıkken gelişimi çok çok hızlanır ve vücudu kemik hastalıklarına açık hale gelir. Bu nedenle mama değişimi yapılabilir ve büyüme hızının düşürülmesi için düşük kalorili yüksek kaliteli diyet uygulanabilir. Ayrıca daima kilo kontrolü yapılmalıdır.

Ağırlık ve Boyutları

Japon Akita Inu cinsi için dişiye oranla erkekler daha iridir. Yetişkin erkekler 64-71 cm boyunda, 39-60 kg ağırlığında iken yetişkin dişiler 54-64 cm boyunda ve 23-45 kg ağırlığında olabilir. Amerika standartlarında pek fark bulunmaz. Boylar neredeyse aynı aralıkta değişir. Ağırlık skalası ise erkeklerde 34-54 kg, dişilerde 32-45 kg ağırlığındadır.

Akita Inu Köpek Cinsi

Yatkın Olduğu Hastalıklar

Vücut dirençleri ve bedensel dayanımları yüksektir. Seyahat ilaçlarına, sakinleştiricilere ve anesteziye tepkileri son derece olumsuzdur. Özünde sağlıklı bir ırk olan Akita Inu, bazı genetik hastalıklara yatkınlık gösterir;

  • Kalça Displazisi
  • Gastrik Dilatasyon (Şişkinlik)
  • Hipotiroid (tüy dökülmesi, obezite, epilepsi nedenli)
  • Göz ve Diz Hastalıkları (PRA – kademeli retina bozulması nedeniyle)
  • Sebasöz Adenit (iltihaplı yağ bezeleri belirteçtir)
  • Deri ve kan hastalıklarına duyarlılık

Sık Sorulan Sorular

🐶 Akita Inu Cinsinin Ömrü Ne Kadar?

Düzenli bakım uygulandığı, hijyenik bir ortam sağlandığı ve aşı takviminin eksiksiz takip edildiği durumlarda 15 yıla dek yaşayabilir. Kaliteli beslenme, düzenli egzersiz ve uyum sağlayabileceği yaşamsal koşullarda sahiplenilmesi gereken Akita İnu ortalama ömrü 10-12 yıldır.

🐶 Akita Inu Cinsinin Bakımı Zor Mu?

Bakımı zor değildir. Ancak profesyonel bir bakıma ihtiyaç duyan Akita Inu cinsi bir köpeği sahiplenmek isteyen kişilerin; daha önce en az bir kez tüylü bir dostla yaşamanın tadını almış, köpek bakımında tecrübe kazanmış, köpek bakımı ve veteriner kontrollerini karşılayabilecek maddiyata sahip, bedensel olarak aktif olması gerekmektedir.

🐶 Akita Inu Cinsi Çocuklarla Anlaşabilir Mi?

Yavruluk döneminden itibaren sosyalleşmeleri sağlandığı taktirde, Akita Inu cinsi çocuklarla gayet iyi anlaşır. Güçlü bağlar kurar ve koruyuculuklarını üstlenir. Yine de koruma içgüdüsü ile agresifleştikleri ve iri bedenleriyle zıpır oyunlar oynamaya kalktıkları için küçüklerle baş başa bırakılmaları önerilmez.

🐶 Akita Inu Cinsi Eğitilebilir Mi?

Eğitim verilebilen zeki ve iyi bir öğrencidir. Ancak Akita Inu karakteri gereği cinsin eğitimi zahmetlidir. Özveri, hoşgörü, sabır ve kararlı davranışlar gerektirir.

🐶 Akita Inu Cinsi Apartmanda Yaşar Mı?

Soğuk iklim koşullarına dayanıklılığı nedeniyle hızlı adaptasyon sağlar. Buna rağmen iç mekanda hazırlanan kendilerine ait bir yaşam alanına ihtiyaçları vardır. Fakat bu alanı başka petlerle paylaşma taraftarı değillerdir. Havlamaya eğilimleri pek bulunmadığından ve eşyalara zarar veren bir tür olmadığından ev içerisinde yaşamaları sıkıntı yaratmaz. Ancak açık havada bulunmaktan, oyunlar oynamaktan ve koşuşturmaktan zevk alırlar. Bu nedenle kapalı ortamda bulunmaktan rahatsız olmaları muhtemeldir. Uyumu ve açık hava ihtiyacı göz önüne alınarak bahçesi bulunan dairelerde yaşaması tavsiye edilir.

]]>
https://hayvangiller.com/kopek/cins/akita-inu/feed/ 0 1013
Siyam Kedisi Cinsi https://hayvangiller.com/kedi/cins/siyam/ https://hayvangiller.com/kedi/cins/siyam/#comments Thu, 01 Oct 2020 10:16:08 +0000 https://hayvangiller.com/?p=986 Siyam kedisi herhangi bir melezlik taşımayan ve doğal seleksiyonla oluşan bir ırktır. Himalaya, Oriental, Tonkinese ve Balinese kedilerinin genetik yapılarında izi bulunur.

Uluslararası Kedi Birliği tarafından Thai adı verilen Siyam kedisi, orta iriliğe sahiptir. Vücudu açık; kulak, yüz, pati gibi belirli noktaları koyu renklidir. İpek kürkü pek güzeldir. Koyu mavi gözleri, desenli yüzü ile bir kedi ancak bu kadar karizmatik olabilir. Dünyaya gözlerini beyaz veya krem rengiyle açarlar. Ancak iklim koşullarına duyarlı gelişen enzim aktiviteleri sonucu renklerinde değişim yaşanır. Sıcak olmayan hava şartlarında soğukta kalan noktaların rengi birkaç hafta içerisinde koyulaşır.

Geleneksel ve modern olmak üzere iki türe sahip olan Siyam kedisi, dünya genelinde en çok beslenen ırklardan biridir. Geleneksel Siyam kedisi daha kaslıdır ve kafası daha yuvarlak hatlıdır. Modern türün ise kafa yapısı üçgen, eklemleri uzun, görünüşü daha narindir.

Tarihi

Güneydoğu Asya ülkesi olan Tayland, önceden Siyam adı ile bilinirdi. Siyam kedisi Tayland sınırlarında doğduğundan ve köklü bir geçmişe sahip olduğundan bu şekilde adlandırılmıştır. Taylandlı diplomat David Sickels tarafından gönderilen Siyam kedisi ABD Başkanı Hayes’in eşi tarafından 1870’lerde sahiplenilmiştir. Üne kavuşması ise 1884 yılında Siyam Kralı tarafından İngiltere Başkonsolosu Owen Gould’a armağan edilmesiyle gerçekleşmiştir. Böylece Tayland sınırlarını aşarak İngiltere’ye, buradan Amerika ülkelerine yayılmıştır. Avrupa ülkelerine de götürülerek evlerin demirbaşı haline gelmiştir.

1970 yılında 19 yavruyu tek seferde doğuran çileli anne, İngiltereli bir Siyam kedisiydi. 23 kg ağırlığı ile yine Guinness Rekorlar Kitabı’nda dünyanın en şişman kedisi olarak kaydedildi unvanı Elvis tarafından dahi geçilemedi. Giant filmi setinde Siyam kedisi sahibi Elizabeth Taylor tarafından James Dean’e hediye edildi. Başlangıçta tapınak bekçisi olarak yararlanılan Siyam kedisi, bizce maskeli bir balonun en göz alıcı davetlisi! 😊

Genelde masmavi gözleriyle hayranlık uyandıran Siyam cinsinin temel göz renkleri Himalaya Modeli, Çikolata Noktalı, Mavi Noktalı, Lila Noktalı olarak sınıflandırılır. Farklı göz rengi kombinasyonları için yapılan denemeler sonucu Kırmızı Noktalı, Krem Noktalı, Mavi Krem, Lila Krem, Lynx Noktalı, Kaplumbağa Kabuğu ve türevleri oluşturulmuştur.

Siyam Kedisi Cinsi

Karakteri

Sevecen, cana yakın minnoş bir ırktır. Çok konuşkandır. Hele de sahibini seviyorsa cırcır böceği kesilir başa. Derdini, sevincini miyavlayarak anlatmaya çalışır. Daima sosyalleşmekten hoşlanır; konuşma çabası hep bundandır. Diğer ırklara oranla sesi daha kalın olan Siyam cinsinin ruhu incedir. Yalnız kalmaktan hoşlanmayan, evde kim varsa onun peşinde dolaşan bir candır o. Evde yalnız kalabilir. Canı sıkılır, buna rağmen yaramazlık yapmaz. Sahibini beklemek, geldiğinde sevinçle şımarmak, oyunlar oynamak onun için harika anlardır. Kucaklanmaya ve ilgi görmeye bayılır. Dikkatleri üzerine çekmek için türlü eylemler yapar.

Çocuklarla oyun oynadığı esnada dahi tırnaklarını patilerine saklar. Son derece zararsızdır. Saldırganlık ruhuna işlenmemiş kodlardan biridir. Korumacıdır. Alışkın olduğu evin, ortamın veya sahibinin değişmesi Siyam kedisinin sarsılmasına neden olur. Yolculuk ve yeni alanlara adaptasyonu zaman gerektirir. Kendi başına evde kalmaktan daha mutlu olacağına emin olabilirsiniz. Ancak uzun süreli uzaklaşmanız gerekirse, Siyam kedisi ile gitmek zorunda kalırsanız önceden hazırlamanız gerekenler var. Alıştığı birkaç oyuncak, güvende hissedeceği taşıma çantası, kendi yatağı ve tasma (çalınma, kaçma, düşme vb.) yolculuktan önce edinilmelidir.

Siyam Kedisi Cinsi

Bakımı

Dışarıyı izlemeye, emekli albay gibi kimin yerine kimin park ettiğine, çamaşır asan teyzeye, uçan güvercine kısacası etrafta olup biten her şeyi mercek altına almaya bayılır. Bu nedenle pencere, balkon ve daire kapıları Siyam kedisi tarafından açılmamalı, düşmeyi önleyecek şekilde sineklikle kaplanmalıdır. Yüksek yerde konumlandırılan üstü açık bir yatak hazırlanmalıdır. Odanın büyük bölümünü görmesi sağlanmalıdır. Kendisi uyumayı çokça sever ve uyuyacağı yeri kendi seçer. Ailenin toplandığı anlarda orda bulunmaktan zevk alır ve tahmin edemeyeceğiniz yerlere kıvrılır. Yattığı yerden kaldırmamak, inatlaşmamak ve zorlamamak gerekir. Zaten geceleri yatağınıza gelecektir, pardon siz onun yatağına yatacaksınızdır. 😊

Doğuştan oyuncu olan Siyam cinsinin yüksek enerjisi doğru yönlendirilmelidir. Son derece zeki, çevik ve ahlaklı da olduğundan zihinsel ve fiziksel aktiviteler sağlanmalıdır. Lazer point, puzzle, olta oyunları oynayabileceğiniz bazı oyun gruplarındandır. Ayrıca top vs. sevdiği herhangi hareketli bir nesneyi yakalamak ve size getirmek gibi huyları da mevcuttur. Kıvrak bir popo dansı ile nesnelere atladığını gördükten sonra hiçbir insan evladının kendisinin oyun isteğini reddetmesi mümkün değildir. Kendisi oynamak istediğinde miyavlamaları ile sahibine durumu aktarır. Yine de ret edilirse en kötü ihtimalle kuyruğu ile oynar. Siyam kedisi oyunlar oynamaya teşvik edecektir. Aksi halde kendi kuyruğu ile oynar da size eyvallah etmez, kızdırmayın bizden söylemesi!

Tüyleri kısa olduğundan fazla miktarda dökülme olmaz. Bu nedenle haftada bir kez taranması yeterlidir. Yine de ölü tüylerin alınması, cildin havalandırılması ve duygusal bağ kurulması için her gün taranması önerilir. Banyo yapmaya ciddi ve saldırgan tepkiler vermez. Usluca rahatlamayı bekler. Elbette bu sahibiyle arasındaki bağa bağlıdır. Ancak öyle ciddi bir sorunu vardır ki kesinlikle çözülmesi gerekir. Bu tatlı evlat tuvalet eğitimini kolayca alır, ancak ikinci kez aynı kuma tuvaletini yapmayı reddeder. O kadar inatçıdır ki, utandırmak için gelip bulunduğunuz odanın ortasına yapabilir. Sakın kızmayın zira kızmak hakkınız değil! Titiz işte kendisi kabul etmek şart! Temiz bir tuvalet hakkıdır, empati kurulmalıdır. Kum kabı, kendini güvende hissedeceği bir noktaya konulmalı ve kaçış olanağı bırakılmalıdır. Böylece olup biteni izleyebilecek ve kendini tehditlerden koruyabileceğine inanacaktır. Kendisi sizi tuvaletin kapısında bekler, hatta kapıyı açık unutmanız halinde yakınlarınıza oturabilir. Ancak kendi mahremiyetinin bozulmasından hoşlanmaz. Ayrıca kum kabının; mama ve su kaplarının yanına, uyku ve oyun alanlarının yakınına konulmasından haz etmez.

Siyam Kedisi Cinsi

Bazı kedi ırklarından farklı olarak Siyam kedisi kızgınlık dönemine erken yaşta girer. Birkaç günün sonunda geçtiği gözlense de çiftleşme gerçekleşmedikçe döngü sürekli yinelenir. Yoğun ve yüksek sesle miyavlar. Evden kaçmaya meyil eder. Dişi Siyam kedisi yoğun ilgi ve şefkat beklerken, erkekler sahiplerine agresif tavırlar sergileyebilir. Bu nedenlerden dolayı kısırlaştırma yapılmayacaksa çiftleştirilmeleri önerilir.

Yavru Siyam kedisi 6 ay süresince günde üç kez beslenmelidir. Yetişkinlerin günlük öğün sayısı ikidir. Vücudu için gereken tüm besin maddelerini ihtiva eden kuru mamalarla beslenmesi gerekir. Net öğün sayısı ve mama miktarlarına veteriner tarafından karar verilmelidir. Kendisine asla köpek maması verilmemelidir. Su kabında daima taze su bulundurulmalıdır. Günlük enerji ihtiyacını oyun ve çeşitli egzersizlerle atmasına yardımcı olunmalıdır.

Patojenlere karşı spesifik bir savunma mekanizması geliştiren aşılara bağışıklık sisteminin ihtiyacı vardır. Bu nedenle veteriner hekim kontrolleri aksatılmamalı, aşı takvimi kusursuzca uygulanmalıdır. Ayrıca aşı uygulamalarına doğumdan 6-7 hafta sonra başlanmalıdır. Aşı programı her yıl rutin olarak tekrarlanmalıdır.

Ağırlık ve Boyutları

5-15 kg ağırlığında olabilen Siyam kedisi, tamamen beslenmeye bağlı olarak boyut kazanmaktadır.

Yatkın Olduğu Hastalıklar

Kalça çıkığı, cücelik gibi ağır kemik ve dejeneratif eklem rahatsızlıklarına yatkınlığı vardır. Bunun nedeni karaciğer büyümesine de neden olan limozal enzim eksikliğidir. Ayrıca yine karaciğerde amiloid proteinlerinin birikimi sonucu amiloidoz hastalığı, astım ve bronşit, aort stenozu gibi hastalıklar görülebilir.

Sık Sorulan Sorular

🐱 Siyam Kedisinin Ömrü Ne Kadar?

Zarif ve kırılgan görünen Siyam kedisi aslında dayanıklı ve kuvvetli bir avcıdır. Sağlıklı ve kaliteli beslenme koşulları ile kendisine gösterilen ilgi ve sevgi onu hayata sıkıca bağlamaktadır. Yaşam standartlarına bağlı olarak 15-20 yıl arasında ömür süren bu sevimli ırkın bir üyesi 26 Mart 1986’dan beri yaşamaktadır.

🐱 Siyam Kedisinin Bakımı Zor Mu?

Bakımı zor değildir. Ancak veteriner kontrolleri maliyetli olabilir.

🐱 Siyam Kedisi Çocuklarla Anlaşabilir Mi?

Köpeklerle ve diğer hayvanlarla oyun oynayabilen ırk çocuklarla harika bir etkileşim içerisindedir. Ancak bunun asıl kaynağı yavruluktan tanıştırılmak ve sosyalleşmeye alıştırmaktır. Birlikte büyüdüğü çocuk, kedi, köpek, tavşan, kuş vb. Siyam Kedisi için risk barındırmamakta, tehdit oluşturmamaktadır.

🐱 Siyam Kedisi Eğitilebilir Mi?

Zekası sayesinde kin tutup komplo kurabilen Siyam kedisi, kolayca eğitilebilir. Ancak son derece zararsız olması, kendi halinde takılması, titizliği ve inatçılığı neticesinde herhangi bir eğitime ihtiyaç duymamanız mümkündür.

🐱 Siyam Kedisi Cinsi Apartmanda Yaşar Mı?

Sokak ziyaretlerine ihtiyaç duymayan her kedi gibi Siyam kedisi de evde bakılmalıdır. Apartman dairesine de pek bir yakışır. Hayatta kalması ve kaliteli yaşaması, eve alınıp özgürlüğünün kısıtlanmasından çok daha iyidir. Yoğun trafiğin olduğu caddeler, ıssız sokaklar Siyam kedisi cinsinin yaşamını sürdürebileceği alanlardan değildir. Bakımının sorumluluğunu alamayacak olanların hiç sahiplenmemesi, sahiplenenlerin de asla sokağa bırakmaması gerekmektedir. Herhangi bir kedi için de bu durum geçerlidir.

]]>
https://hayvangiller.com/kedi/cins/siyam/feed/ 1 986
Boxer Köpek Cinsi https://hayvangiller.com/kopek/cins/boxer/ https://hayvangiller.com/kopek/cins/boxer/#respond Sun, 27 Sep 2020 07:42:36 +0000 https://hayvangiller.com/?p=969 Boxer cinsi dünyanın en çirkin ama en güzel köpeklerinden biridir, hatta en çirkin güzel olarak anılır. Ağız ve çene kasları oldukça güçlüdür. Aynı kuvvette bir bedene ve bacaklara sahiptir. Şişkin ve sarkık yanaklar, kocaman düşük kulaklar, kırışık bir sıfat ve şaşkın bir ifadesi vardır. Dünya genelinde hatrı sayılır bir üne sahip olan Boxer cinsi Brindle (koyu kahve) ve Fawn (açık kahve) adlı bölgelere sahiptir. Kaplan desenini andıran bu görünüm haricinde siyah beyaz ve beyaz renkte kürke sahip olanlar da vardır. Günümüzde kuyruk ve kulakları kısa olarak bilinmesinin nedeni geçmişte uğradıkları zulümdür. Kulak ve kuyrukları kesilmeyen beyaz kürklüler doğdukları an öldürülmüştür.

Korkutucu mu şirin mi göründüğü konusunda ortak bir karara varılamayan Boxer cinsi; sevgi dolu, şefkatli ve sevecendir. Sivri ve sıra dışı zekasından dolayı Peter Pan olarak anılır. Çok enerjik ve aktif olan bu tür yalnız kalmaktan nefret eder. İnsanlarla iletişim halinde olmaktan hoşnuttur. Sahibinin sakin modunda ayakları dibinde saatlerce uzanır ancak sürekli tetiktedir. Buna rağmen havlamaya eğilimi yoktur ve gergin değildir. Bağımlılık yaratan Boxer cinsinin ardından farklı bir türü sahiplenmek çok zordur.

Cinsin ismi düşünüldüğünde boksör ve Muhammed Ali akla gelir. Aslında Boxer adı, atalarının ayı avı ve boğa güreşinde kullanılması sonucu verilmiştir. Yine de ön patilerini kendini savunmada ve oynadığı oyunlarda bir boksör edasıyla kullandığından adını layıkıyla taşıdığı söylenebilir.

Boxer Köpek Cinsi

Tarihi

Köken bakımından oldukça çeşitli evreler geçirmiştir. MÖ 2500’lerde savaşçı, ardından asillerin avcısı olarak kullanıldığı söylenir. Burjuvanın fakirleşmesi sonucu domuz avı gibi lüks aktivitelere güçlerinin yetmediği, böylece Boxer cinsinin tükendiği rivayet edilir. İkinci bir şans sonucu 1850 yılında Münih’te dünyaya gözlerini açtığı bilinmektedir. Bu şansın Bulldog ve Alman Bullenbeisser Mastiffinden geliştirildiği ve Bordeaux, Bull Terrier, Bulldog Dogue gibi birçok köpeğin münasebetinden oluşturulduğu iddialar arasında yer alır.

Orta Çağ’da Almanların lider avcı köpeği olmuştur. Uçsuz bucaksız arazilerde bizon, yaban domuzu ve ayıları kovalama, yakalama gibi görevler almıştır. Güçlü çenesi ile avının yaşamına son verebilen Boxer cinsi, bir dönem çiftçilerin en yakın koruması olmuştur. Tilki, kurt, çakal ve yaban domuzu gibi yabani yırtıcılardan çiftlik sürülerini koruyabilince giderek tanınmıştır. II. Dünya Savaşında görev almasının ardından vahşi karakterinin evrilerek aile köpeği haline gelmesi sonucu popülarite kazanmıştır. Koruma içgüdüsü ve sadakati halen devam eden ırk bekçi ve polis köpeği olarak da görevlendirilmektedir. Atlet geçmişi bulunmakta ve görme engellilere rehberlik edebilecek sorumluluğu üstlenebilmektedir. Bu arada büyük avların avcısı, American Kennel Club (ACK) tarafından resmi olarak 2005’de tanınmıştır.

Karakteri

Hayli hınzır, hayli yaramazdır. Kıpır kıpır enerjik bir yapısı vardır. Görünümünün etkileyiciliği ettiği manasız ve komik danslarla dahi sarsılmaz. Gerçek bir palyaço olarak anılır, hareketlerine kahkahalar atılır. Polyanna görse kıskanır. Her daim mutlu ve iyimserdir. Ruhu hep çocuk kalanlardandır. Olgunlaşması hayli zaman alır. Sadık ve güvenilirdir.

İletişim esnasında konuşma çabası vardır. İşitme duyuları gelişmiş olmasına rağmen daima tetiktedir. Sahibini ve sevdiklerini korumada oldukça cesurdur. Yargı dağıtır desek yeridir, ancak yabancıları ve dostları öyle iyi ayırır ki şaşırmamanız elde değildir. İyi bir sosyalleşme ve eğitim sonucu aile üyelerine karşı uysal ve alçak gönüllü bir karaktere bürünür.

Sert tavırlar, yüksek sesler, kavga ve tartışmalar Boxer cinsini gerecek ve saldırgan bir hal almasına neden olacaktır. İnatçılığı ilk defa baş gösterecek ve yüksek ihtimalle size darılacaktır.

Boxer Köpek Cinsi

Bakımı

Sağlıklı bir ömür için düzenli bakıma ihtiyaç duyarlar. Yılda birkaç defa yıkamanın yeterli olacağı Boxer cinsi, son derece temizdir. Haftada bir veya iki kez taranması halinde zaten kısa olan tüyleri neredeyse hiç dökülmeyecektir. Böylece kulaklarında gerçekleşecek enfeksiyon riski azalır. Ancak hiperaktif yapısı nedeniyle kulaklarında toz birikir. Bu nedenle haftada bir kez nemli bir bez yardımıyla kulakların temizlenmesi önerilir. Ayrıca tartar oluşumu ve ağız enfeksiyonlarını önlemek için dişleri düzenli fırçalanmalıdır. Hayli hareketli olan Boxer cinsi, genelde sert zeminlerde tırnaklarını törpülemektedir. Ancak törpülemediği taktirde tırnakları ayda bir kez kesilmelidir.

Kısa, parlak ve sık tüylerinin varlığı ve atletik bir bedene sahip olmaları tüylerinin dökülmeyeceği veya bağışıklıklarının düşmeyeceği kanısına varmanıza neden olabilir. Ancak Boxer cinsi köpeklerin bünyeleri hassas ve alerjiktir. Bu nedenle düzenli ve kaliteli beslenmeleri hayati önem taşır. Kilosu gözetim altında tutulmalı ve sadece veteriner onayı alınan tarifler evde hazırlanmalıdır. Vücutlarının gereksinim duyduğu mineral ve vitamin deposu kuru mamalar tercih edilmelidir. Orta ırk köpek mamaları ile beslenmeli ve ödül mamaları gereğinden fazla verilmemelidir. Gelişim döngülerinin sekteye uğramaması, genetik yatkınlık gösterdiği hastalıklara yakalanmaması ve obez olmaması için öğün sıklığı ve mama miktarları hekim ile programlanmalıdır. Kendisi omnivor canlı olduğundan her şeyi yemek isteyecek ve sevdikleri yiyeceklerde doyduğunu anlamayacaktır. Birçok besini tüketebilen Boxer cinsinin asla yememesi gerekenler vardır. Kırmızı kan hücrelerini parçalayabilen ihtivası nedeniyle soğan, sarımsak, çekirdekleri bağırsak tıkanıklığı yaratan hurma, erik, şeftali, gaz yapan maya ve hamur işleri, böbrek yetmezliği ve karaciğer hasarı yaratan kuru üzüm, üzüm ve birçok hastalığa yol açabilecek koçanlı mısır, çiğ yumurta, şeker, alkol, kafein, çikolata, sakız, tuz, avokado, süt ve süt ürünleri bir Boxer beslenmesinde yer almamalıdır.

Boxer Köpek Cinsi

Orta büyüklükte ırk ve iri cüsse sahibi olmaları, bugüne dek onurlu görevlerde yer almaları sizi yanıltmasın. Harika bir oyun arkadaşınız olduğunu öğrenmenize az kaldı. Sürekli yenilenen enerjileri maceradan maceraya koşmalarına, zihinsel ve fiziksel aktivitelere, durmaksızın hoplayıp zıplamalarına hatta dans etmelerine olanak sağlar. İlgi odağı olmaya bayılan, neşe kaynağı olmaya çabalayan hele ki konuşmaya çalışan Boxer cinsi köpeğiniz sizi kahkahalara boğmak üzere, bilginize. Eğlencenin tadını çıkaracaksınız elbet ancak kendisinin yoğun egzersizlere ihtiyacı olduğunu unutmadan. Top ve avcılık oyunları, ritimli koşular, tempolu yürüyüşler gibi aktivitelere bol bol ihtiyacı olan cins yüksek duvarlı veya korunaklı bir bahçeniz varsa tasmaya gerek duymayacaktır. Dolayısı ile sizi de fazla yormayacaktır.

Bir Boxer cinsi köpek için eğitim oldukça önemlidir. Enerji ve kabiliyetleri olumlu yöne kanalize edilmelidir. Yüksek zekaları eğitimi reddetmelerine neden olabileceğinden süreç zorlaşabilir. Bu nedenle eğitim gerçek profesyoneller tarafından doğru koşullarda verilmelidir. Eğitimin bitmesiyle muhteşem sonuçların alınması zorlu bir sürece katlanılmasını unutturacaktır. Zira kendileri sürü gütme, itaat etme gibi becerilerinden dolayı terapi, asistan, servis, tespit ve arama kurtarma gibi alanlarda hala görev almaktadır. Bu durum en az Fransız Mastiff ve Golden ırkları kadar eğitime yatkın olduğunun kanıtıdır. Ayrıca eğitimlerinde net alanlar belirlenemez. Atalarından aldıkları genler ve şimdiki rolleri arasında seçim yapmak karmaşaya neden olabilir. Yine de bekçi veya işçi olarak kullanılmaları planlanıyorsa, itaat eğitiminin ileri seviyelerde verilmesi ve ekstra eğitimlerin düzenli olarak yinelenmesi gerekecektir. Sadece ailemizde yer alacak ve bizimle hayatı paylaşacak Boxer cinsi köpeklerin öncelikle tuvalet eğitimi alması mantıklı olacaktır. Ardından sosyalleşme ve itaat eğitimleri ile arada bağ oluşacaktır. Eğitim sürecinde üzerinize düşen görevin sevginizi göstermek, desteklemek, disiplinli, sabırlı ve tutarlı davranmak olduğunu aklınızdan çıkarmamanız naçizane tavsiyemizdir.

Ağırlık ve Boyutları

Erkekler 55-63 cm omuz yüksekliğine, 27-33 kg vücut ağırlığına sahiptir. Dişiler ise 53-59 cm omuz yüksekliğine, 24-29 kg vücut ağırlığına sahiptir.

Boxer Köpek Cinsi

Yatkın Olduğu Hastalıklar

Aort darlığı, kanser, tiroid yetmezliği, deri lezyonları, dejeneratif miyelopati, kalça çıkığı gibi hastalıklara genetik yatkınlık taşımaktadır. Ancak yaşam kalitesi yüksek olan Boxer cinsi köpeklerin herhangi bir hastalığa yakalanmadıkları ispatlanmıştır.

Diz problemleri ve Aritmojenik Sağ Ventrikül Kardiyomiyopatisine (ARVC) neden olan geni taşımaktadır. Vücut direnci her zaman yüksek tutulmak ve bağışıklık sistemi korunmak zorunda olduğundan aşıları yaptırılmalıdır. Beslenme, temizlik, egzersiz gibi gereklilikleri aksatılmamalı, daima veteriner muayenesine götürülmelidir.

Beyaz (albino) Boxer türünün doğarken öldürülmeleri yerine kısırlaştırılarak kaliteli bir yaşam sürmeleri sağlanmalıdır. Sağırlık ve kanser gibi birçok soruna yatkınlık göstermeleri onların yaşam haklarının elinden alınması için yeterli değildir.

Sık Sorulan Sorular

🐶 Boxer Cinsinin Ömrü Ne Kadar?

Çok soğuk ve sıcak havalar kesinlikle atletik bir bedeni kavrayan kısa bir kürk için uygun değildir. Korunma gerçekleşmesi, düzenli beslenme, egzersiz, yüksek yaşam standartları ile bir Boxer 10-12 yıl hayatta kalabilir. Kalıtsal rahatsızlıkların elverişli yaşam koşullarıyla önlenemediği durumlarda 9-10 yıl yoldaşınız olacaktır.

🐶 Boxer Cinsinin Bakımı Zor mu?

Bakımı zor değildir. Ancak sıkı bir egzersiz programı uygulamanız gerekecektir. Bu nedenle aktif ve enerjik yapılı kişilerin sahiplenmesi önerilir.

🐶 Boxer Cinsi Çocuklarla Anlaşabilir mi?

Olgunlaşmaları uzun sürdüğünden yavruluktan itibaren türdeşleri, diğer evcil hayvanlar ve aile üyeleri ile vakit geçirmeleri gerekir. Aksi taktirde karşı cinsiyetteki türdeşleriyle iyi geçinirken kendi cinsiyetlerine hoşgörü barındırmayacaklardır. Çocuklarla anlaşabilmeleri bu duruma benzerlik göstermektedir. Kişilik özellikleri itibari ile sosyal olmaları, iyi bir eğitim almaları ve yavruluktan itibaren çocuklarla iç içe yaşamaları çocuklarla anlaşmasında önemli rol oynamaktadır. Saldırgan olmamasına rağmen çocuklara istem dışı zarar vermişlerdir. Bunun nedeni kuyruk gibi uzuvlarından çekilmeleri, mama kabı ve sevilen oyuncakların saklanması, yataklarına zarar verilmesi veya heyecanlı oyunlar oynamalarıdır. Çarpma, üzerine düşme veya ısırma gibi sorunlarla karşılaşmamak adına çocuklara köpeğinize nasıl davranması gerektiğini öğretmekte fayda vardır.

Bir Boxer cinsinin gerçekten zarar verme amacıyla birine saldırması tehdit ve yoğun korku gibi ekstrem koşulların karşılanması sonucu gerçekleşir. Kısacası aile denildiğinde duran akarsulara rağmen davetsiz misafir ve yabancı hayvanlara karşı temkinli ve ciddi tavır takınacaklardır.

🐶 Boxer Cinsi Eğitilebilir mi?

Uzun süren ve sıkıcı eğitimlerden hoşlanmamalarına rağmen özellikle yavruluk döneminde eğitilebilirler. Tuvalet, tasma ve sosyalleşme eğitimlerine son derece yatkındırlar. Ancak oldukça zeki olmaları ve her şeyin bir yolunu bulmaları itaatlerinin artmasını engeller. Bu nedenle kafalarının dikine gitmeye bayılırlar. Eğitim süresinin uzamaması için deneyimli ve sabır sahibi kişilerce yetiştirilmeleri gerekir. Eğitimin tamamlanmasının ardından son derece itaat sahibi, her komutu algılayan ve yerine getiren bir arkadaşa sahip olunur.

🐶 Boxer Cinsi Apartmanda Yaşar mı?

Dünyaca ünlü ve popüler olduklarından çiftlik evlerinde, fabrikalarda, bahçelerde, apartman dairelerinde rahatlıkla yaşadıkları bilinmektedir. Bunun nedeni nedensiz havlamamaları, aile dostu olmaları, kolay adaptasyon sağlamaları ve uysal karakterleridir. Görünüşünün aksine tehlikesiz ve sempatik hayvanlardır. Oyuncu, uyanık, zeki ve korkusuzlardır.

Bekçilik huyları sonucunda aile bireylerini, evi, eşyaları korurlar. Deyim yerindeyse şebeklik dahi yaparlar. Bu nedenle eğitim almaları ve rutin egzersizlerle enerjilerini atmaları neticesinde Boxer cinsi apartman yaşamında hiçbir olumsuzluğa neden olmaz.

]]>
https://hayvangiller.com/kopek/cins/boxer/feed/ 0 969
İran Kedisi Cinsi https://hayvangiller.com/kedi/cins/iran-kedisi/ https://hayvangiller.com/kedi/cins/iran-kedisi/#respond Fri, 25 Sep 2020 10:15:35 +0000 https://hayvangiller.com/?p=960 İran Kedisi veya diğer ismiyle Fars Kedisi (Persian); sıra dışı bir görünüm, şık bir yele, miskin bir sıfat, pofuduk bir beden, kocaman gözlere ve minik bir ağza sahiptir.

Farklı renk ve desenleri, basık yüzleri ve olumlu karakter özellikleriyle dünyanın en sevilen kedisidir. Neredeyse 30 yıldır liderliği elden bırakmayacak kadar yüksek bir popülariteye sahip olan İran Kedisi en çok sahiplenen safkan kedi ırkıdır. Burnu normal uzunlukta olan Geleneksel (Doll Face) ve küçük kulaklı Show olmak üzere iki farklı türü bulunur. 80 farklı kürk rengiyle gözlenebilse de siyah, gümüş, mavi, gri ve bej en sık rastlanılan renkleridir.

Chinchilla, Himalayan, Honey Bear, Kashmir, Exotic Shorthair, Ragamuffin gibi türlerin atası olan İran Kedisi adını ilk kök saldığı İran – Persia topraklarından alır. Bu nedenle Persian Kedisi ve Fars Kedisi olarak da bilinir.

Tarihi

Mısır hiyerogliflerinde yer alan uzun kürklü kedinin kendisi olduğu rivayet edilir. Kökeni Pers uygarlığına dayanan İran Kedisi Persia – Khorazan (Horasan)‘a kök salmıştır. 1500’lerin sonlarından itibaren Avrupa’da ikamet etmiştir. 1620 yılında İtalya’ya Ankara üzerinden Pietro Della Valle; Fransa’ya Nicholas Peiresc tarafından götürülmüştür. Buradan Büyük Britanya’ya geçirilmiştir. İlk kaydı 1871 yılında olan ırk insanların seçici üretimi sonucu meydana getirilmiştir. Popüler oluşunu İngiliz kraliçe Victoria’ya borçludur. Kendisi sahiplendiği mavi İran kedilerine düşkünlüğü ile bilinir.

Yarışmaların birincisi, şovların yıldızı olmuştur. Pietro’nun el yazılarında Angora ve Persian türleri yer almaktadır. Portekizliler tarafından Hindistan’a getirildiği düşünülür. Standart özellikleri Harrison Weir tarafından 1889’da yayınlanmıştır.

Karakteri

Tüylü pelüş oyuncaklara benzer bu şahane varlık. Dünyalılardan tiksiniyorum bakışı atsa da pamuk yüreğiyle sarar sarmalar sizi. Elbette biraz uzak mesafeden. Asil ve sanat eseri görüntüsünün altında uysal ve tatlı bir ponçik vardır. Sakin, huzurlu ve sessizlerdir. Ancak sevildiği ortamda aile bireylerinin gürültü yapması onu huzursuz etmez.

Sürekli varlığınıza ihtiyaç duymazlar. Kaliteli vakit geçirmek onları daha mutlu kılar. Sahibi evde olmadığında sandalye üzerinde dahi saatlerce kıvrılıp şekerleme yapabilirler. Uzun süre hareketsiz kalabilmesine rağmen oyun oynamayı ve insanlarla iletişim kurmayı severler. Meraklı olmayan karakterleri yaramazlık yapmalarını engeller. Bu nedenle dolap üzerlerinde, raflarda veya tezgahlarda görünmeleri imkansız hale gelir. Favori aktiviteleri sabit kalmak olsa da enteresan oyunlar oynamaya hatta saklambaç gibi oyunları kurmaya bayılırlar.

Dışarı çıkarılmaması önerilen Fars Kedisi özellikle köpeklerden korkuyor. Bu stresi yaşamaması için kendisiyle birlikte bir köpek yetiştirilmemesi öneriliyor. Çünkü yoğun endişe duyup hayata ve sahibine küsmesi muhtemel hale gelebiliyor. Çocuklarla olan etkileşimi sınırlarına duyulan saygıya bağlı gelişiyor. Ancak alışkın olduğu aile bireylerini sahipleniyor ve yabancılara karşı naif davranıyor.

Kimi Fars Kedisi kucağa alınmayı ve aktivite zamanında yerde olmayı sevse de kimileri birkaç karışlık mesafeden sevilmeyi tercih eder. Yoğun ilgi bunaltabilir bu çirkin sevimliyi. Yine de okşanarak uyuyakalmaktan ve sürekli sahibini izleyip peşinde dolaşmaktan zevk alır. Duygusal zekaları çok gelişmiştir, böylece sahibinin hislerini algılayabilir. Hüzün hissettiği bir anda enerji sarfiyatı gerekliliği ne olursa olsun sahibini keyiflendirmek için minik patilerinden gelen her zıpırlığı yapar. Aksi halde ne zaman sevilmek isterse o zaman yaklaşır. Kıymet bilmek lazım!

Yetiştirilme tarzına göre alarm sesiyle sahibini uyandıranlar, anahtar sesini duyup kapıda karşılayanlar vardır. Sizi rahatsız etmeksizin her daim aynı ilgi ve alakayı beklerler. İtaat ve sevecenlikleri güvenleri kazandıktan sonra muhteşem bir seviyeye ulaşır. Yolculuk yapabilir, huzursuz olmadığı gibi huzursuzluk da çıkarmaz. Sepetinde ferah ferah uyuklar.

Bakımı

Kendisini yeni doğmuş bir bebek olarak nitelendirmek gerekir. Sabırlı ve hoşgörülü olmayan, ilgilenmeye zamanı bulunmayan kişiler tarafından sahiplenilmemelidir. Solunum problemleri olan İran Kedisi bakımında özene ihtiyaç duyar. Zira ne kadar ve nasıl yaşayacağı yaşam standardına bağlıdır. Kilosu belirli bir seviyede tutulmalı ve veteriner hekim kontrolleri aksatılmamalıdır.

Adeta bir güzellik abidesi olan kürkü uzun ve sık tüylerle kaplıdır. Tüyleri birbirine dolanır ve asaletini sarsacak şekilde topaklanır. Oldukça yoğun tüy dökümü topaklanmayı hızlandırır. Bu nedenle günde 2-3 kez yumuşak hareketlerle taranmalıdır. Kimi aileler Furminator adı ile bilinen tarağın kullanımı ile tüy dökülmelerinde azalma sağladıklarını ifade etmektedir. Tüy problemine çözüm için vakit ayıramayan kişiler tıraşa başvurmaktadır. Hangi yöntem seçilirse seçilsin İran Kedisi ayda bir kez ıslak yıkanmalıdır. Ayrıca ihtiyaç görüldüğü durumlarda köpük veya kuru şampuan uygulamalarından yararlanılabilir. Topaklanmayı sorun olarak görmeyenler için cildin hava almasını engellediğinden kısa zaman içinde yara oluşumuna ve enfeksiyona neden olacağını belirtmekte fayda vardır.

Tuvaletin ardından zaman zaman temizlenmeyi ret edebilen İran Kedisi dışkı birikimi kaynaklı ciddi enfeksiyonlara maruz kalabilir. Bu nedenle sahibi olarak sizin temizlemeniz gerekebilir. Arındırma işleminde bebe ıslak mendillerden yararlanılabilir. Ancak bebeklerin ve kedilerin vücut pH seviyeleri farklı olduğundan alerjiye neden olmamak adına ılık su ile steril bir bez nemlendirilmelidir. Sertliği tahrişe neden olabildiğinden ıslak mendil, kağıt havlu veya tuvalet kağıdı kullanılması önerilmez.

Gözlerinde oluşan göz yaşı ve akıntı gibi durumlar kabuklaşmaya neden olabilir. Bu nedenle haftada en az 3-4 kez pansuman yapılmalıdır. Bir parça pamuğu ılık suya daldırarak ıslatabilir gözlerini hafifçe silebilirsiniz. Enfeksiyona neden olmamak için silinen pamuk tekrar suya daldırılmamalı ve her iki göz için iki ayrı pamuk kullanılmalıdır.

Beslenme öğün sayısı ve her öğün için verilecek miktarlar veteriner tarafından belirlenmelidir. Yine de az ve sık beslendikleri bilinmelidir. Vitamin ve mineral ihtiva eden besin takviyeleri kullanılmalıdır. Su kabında her an taze su bulundurmalı hatta mümkünse yassı yüzü ve minnak burnu için özel üretilen su kabı edinilmelidir. Boyutlarına göre değişen enerji sarf etme isteği kedi tırmalama tahtası ve çeşitli oyuncaklar ile giderilebilir.

Zekası nedeniyle kolay eğitilebilen Fars Kedisi eğitimden hoşlanmaz. Çok uysal olmasına rağmen bir şeyi yapmak için kendisinin istemesi gerekir. Tuvalet eğitimi vermeniz yeterlidir. Zira kendisi eşyalara zarar vermez, yükseğe zıplayamaz. Ancak balkon veya pencereler için gerekli önlemler alınmalıdır. İstenmeyen bir eylem yaptığında aşina olduğu komutu duyduğu an cayar. Bu komut “hayır!”, “yapma!”, “şşşşt!”, “no!” vs. olabilir.

Ağırlık ve Boyutları

Orta büyük ırk olan İran Kedisi sağlıklı yetişkin boyutları cinsiyetine göre farklılık göstermektedir. Erkek İran Kedisi boyu 24-38 cm, ağırlığı 4-6 kg’dır. Dişi İran Kedisi boyu ise 24-35 cm, ağırlığı 3,2-4 kg’dır. Ayrıca Fars Kedisi Teacup, Toy ve Standart olmak üzere üç farklı boyuta sahiptir. Teacup 3,2 kg altında, Toy 3,2-4 kg aralığında, Standart 4 kg üzerinde ağırlığa sahiptir. Standart boy haricinde enerji gereksinimi hayli yüksektir.

Yatkın Olduğu Hastalıklar

Safkan kedi ırklarında görülen kalp (Hipertrofik Kardiyomiyopati), böbrek (Polikistik Böbrek Hastalığı), diyabet hastalıklarına yatkındırlar. Belirli standartlara sahip olarak üretilmelerinin sonucu tüm hastalıklarını kalıtsal olarak yavrularına aktarmaktadır. Böylece yaşam kalitesini azaltarak acı çekmelerine hatta ölüme yol açmaktadır. Genetik yatkınlıklar hususunda İran Kedisi ilk sırada bulunur.

Kanın pıhtılaşmasını engelleyen Chediak – Higashi Sendromu, görüş kusur ve kayıplarına neden olan kornea sekresyonu, progresif retinal atrofi, idiyopatik yüz dermatiti ve FİP hastalığına genetik olarak yatkındır. Diş eti iltihabı ve zor doğum sık görülür. Ayrıca kısa ve basık burun, içeri eğrilen yüz yapılarından dolayı solunum problemi ile doğar. Hırıltılı soluk ve göz kanalları tıkanıklığı ile kendini gösteren bu problem İran Kedisi cinsinin gözlerinden yaş akmasına neden olur.

Sık Sorulan Sorular

🐱 İran Kedisinin Ömrü Ne Kadar?

Dünyanın en popüler, en sevilen ırkı olan İran Kedisinin ömrünü sahiplenen ailelerin sağladığı yaşam standartları belirliyor. İsveç Hayvan Sağlığı kuruluşuna göre ortalama 12,5 yıl, İngiltere veteriner kliniklerine göre ortalama 14 yıl yaşıyor.

🐱 İran Kedisinin Bakımı Zor Mu?

Bakımı en zor olan kedi cinsidir. Zordan kasıt yapılacak işlemler değildir. Özen ve hassasiyet gösterilmesi gerekir. Sabırlı olunmalı, emek verilmeli ve vakit ayrılmalıdır. Bu nedenle İran Kedisi gerekli bakımı sağlayamayacak kişiler tarafından sahiplenilmemelidir.

🐱 İran Kedisi Çocuklarla Anlaşabilir Mi?

Gelişmiş empati kurma yeteneği ile çocuklara asla zarar vermez. Enerjisi yettiğince oyun oynamaya da elverişlidir aslında. Her ne kadar rahatsız edilmekten, her istenildiğinde ulaşılır olmaktan ve yüksek seslerden hoşlanmasa da tepki göstermez. Buna rağmen İran Kedisi küçük çocuklu ailelerin sıklıkla tercih ettiği bir kedi değildir. Tercih edilmemesinin nedeni çocukların istemli veya istemsizce onu incitmesidir. Bu nedenle çocukların bilinçlendirilmesiyle gelişen duyarlılık sonucu sahiplenilmelidir.

🐱 İran Kedisi Eğitilebilir Mi?

Ortalama bir zekaya sahip olan İran Kedisi kesinlikle eğitilebilirdir. Ancak tuvalet eğitimi oldukça kısa sürer. Ev dışında kalan herhangi bir ortama çıkarılmaları önerilmez. Bu nedenle tasma eğitimi verilmez. Hırçın değildir. Yüksek sesle miyavlamaz. Bu gibi nedenlerden dolayı profesyoneller tarafından verilen eğitimlere ihtiyacınız olmayacaktır.

🐱 İran Kedisi Cinsi Apartmanda Yaşar Mı?

Her kedi bir aileyle yaşamalıdır bizce. Hele ki İran Kedisi için sokakta yaşamak çok mümkün değildir. Bu uysal pofuduk ne yemek bulabilir kendine ne bir yudum su. Bu nedenle mıncıklanabileceği bir aileye, beslenebileceği bir eve, huzurla uyuyabileceği bir yere ihtiyaç duyar. Apartman dairesi de olur bu yer, çiftlik evi de bir otel odası da.

]]>
https://hayvangiller.com/kedi/cins/iran-kedisi/feed/ 0 960
Bulldog Köpek Cinsi https://hayvangiller.com/kopek/cins/bulldog/ https://hayvangiller.com/kopek/cins/bulldog/#respond Thu, 24 Sep 2020 09:09:23 +0000 https://hayvangiller.com/?p=950 İngiliz Bulldog veya kısaca bilinen ismiyle Bulldog, yerden yüksekliği fazla olmamasına rağmen oldukça iri cüsseli olan garip görünüşlü bir dosttur. Fransız Bulldog cinsiyle neredeyse ikiz gibi görünürler, en büyük fark ise Fransız Bulldog cinsinin daha küçük olmasıdır. Orta ırk kategorisinde yer alan cinsin bedenini kaplayan deri yumuşak ve boğumludur. Kürkü ince, kısa ve sık yapılıdır. Her daim düz tüylerden oluşur. Parlak görüntüsü sağlıklı olduğunun işaretidir. Genelde kahve ve beyaz tonlarında olan kürkleri, benekli veya lekelidir. Ayrıca kaplan desenli, kızıl, soluk kırmızı, sarı, bakır gibi kahve tonlarına da sahip olabilir. Sevmek için dokunulduğunda, pofuduk cildiyle temas edilir.

Kısa olmasına rağmen bacak yapısı kaslı ve son derece güçlüdür. Çarpık ve kısa bacakları nedeniyle yürüyüşleri paytak olarak nitelendirilir. Vücudunun geri kalan bölümleri de kaslı olduğundan, dikkatli incelendiğinde karizmatik olduğu fark edilir. Kuyruk boyu uzun değildir, kıvrıktır ve aşağıda taşınır.

Kafasının geniş, sempatik bir çirkinlikte ve güçlü olması ırkın en önemli özelliğidir. Boğaları boğmak için yetiştirildiklerinden dolayı burun delikleri geniştir. Basık ve kısa olan burnu yüzünden sıcak – nemli havalar Bulldog cinsinin solunum sıkıntısı yaşamasına neden olur. Yoğun sıcaklıklarda normalden daha fazla su tüketmelidir. Buruşuk, sarkık, kat kat yüz hatları ile ürkütücü durmasına rağmen pamuktan kalbi vardır. Kulak yapısı üçgen ve küçüktür. İnce deriden oluşup gül biçimli geri kıvrıma sahiptir. Enfeksiyon riski minimum derecede olacak kadar hava almaktadır. Kısa ağzı, sarkan üst dudağı ve kocaman diliyle gergin ve sinirli yüz ifadesine sahipmiş gibi görünse de son derece heyecanlı ve oyun severdir. Sarkık yanaklarından salyalarının aktığı görülür. Gözleri zıt iki yana devrik ve miniktir. Dışa çıkık çenesinin kuvveti hayli yüksek olduğundan toplu taşımalarda, seyahatlerde ağızlık kullanılması tavsiye edilir.

Bulldog Köpek Cinsi

Yuvarlak ve ince görünümleri, beslenme programına bağlı olarak şişman bir hal alabilir. Zaten tombik ve kalın kemiklilerdir. Ayrıca kafalarının diğer vücut kısımlarından çok daha iri olması sonucu genelde sezaryenle doğum yapan Bulldog cinsi dişileri çok acılı bir doğum geçirmektedir. Atalarının genlerinde bıraktığı miras neticesinde yabancılarla kavgaya meyli vardır. Yanlış eğitim sonucu saldırganlaştırılmadıklarında özellikle aileler tarafından sıkça tercih edilen, büyük nam sahibi köpeklerdir.

Tarihi

“Bandogge” adıyla anılan İngiliz Bulldog cinsi, inat ve azmin simgesi olarak bilinir. İngiliz olan kökeni Asiatik Mastifflere dayanır. İlk olarak asi öküzlerin yakalanmasında kasaplar tarafından kullanılmıştır. Ardından av ve bekçi köpeği olarak görevlendirilmiştir. 13. yüzyılda dövüş köpeği olarak at, ayı, boğa, maymun gibi hayvanlarla karşılaştırılmıştır. Boğalarla dövüşlerinde burunlarından yakalayarak yere sabitlemişler ve bu pozisyonda nefessiz kalmalarını beklemişlerdir. Boğa boğmaları nedeniyle çok popüler hale gelen tür Bull (boğa) dog (köpek) sözcüklerinin birleşimiyle isimlendirilmiştir. İsminde kendisinin boğa minyatürüne benzetilmesi de etkili olmuştur. Yazılı kaynaklarda ilk kez 1631’de yer almıştır. 1835 yılında boğa ve Bulldog dövüşü adı altındaki zulüm yasaklanmıştır ve yasadışı olarak tanımlanmıştır.

American Kennel Club tarafından ataları 1890 yılında, günümüzdeki ırkı ise 1976 yılında tanınan Bulldog, geçmişteki karakterinden arınıp harika bir aile dostu haline gelmiştir.

Karakteri

Sahibine ve ailesine bayılır. Sevgi pıtırcığı ve dost canlısı bir hayvandır. İnsanlara olan yakınlığı, gösterdiği yoğun ilgi, öpücükleri, sarılmaları yabancı köpeklere karşı göstermez. Hatta çoğu zaman agresif ve saldırgan bir tavır takınır. Bu nedenle yavruluk döneminde sosyalleşme eğitimi almalıdır. İnsanları etkisi altına alabilecek kadar eğlenceli ve tatlıdır. Bakışları tehditkar ve hiddetlidir. Gururlu ve asildir. Ancak ürkütücü görünümünün ardında naif ve kibar bir köpek bulunur. Tehdit hissettiği anda sahibini korumak için kendini düşünmeden feda edebilir. Sert tavır takınır ve kesinlikle zarar verebilir. Cesur ve son derece sadıktır.

Ilık havalara, şekerlemeye ve sahibiyle vakit geçirmeye bayılır. Sevgi görmediğinde depresyona girer. Dikkat çekmek için yaramazlık yapar. Eğitim almazsa sürekli havlama eğilimi gösterecektir. Fakat eğitildiğinde kimseyi rahatsız etmez. Kırılıp üzüldüğünden; sert tepkilere aynı şekilde karşılık verir ve sonrasında küser. Sahibinin küçük görevler vermesine bayılır.

Stres ve huzursuzluk birçok hastalığa yakalanmasına neden olduğundan, sevgi dolu bir çevrede yetiştirilmelidir. Yaşlılarla dahi uyum içinde geçinen Bulldog cinsi endişe ve korku ile büyütülmemelidir. İyi huylu olmasına rağmen yüksek özgüveni neticesinde zaman zaman bağımsızlığını ilan edebilir. Ruhu yaralanmışsa inadından asla vazgeçmez. Her daim salyalı ve hor hor horlayan, uykuya özendiren bir köpektir.

Bulldog Köpek Cinsi

Bakımı

Beslenme programı ve egzersiz saatleri doğru ayarlandığı ve erişkinlikten önceki dönemde denendiği taktirde şahane bir öğrencidir. Olgunluk dönemlerinde hantallaşan ve neredeyse sadece sahibiyle vakit geçirmek isteyen, gamsız bir ruh haline bürünür. İnadından vazgeçemediği anlar olan Bulldog cinsi gerçek bir profesyonelin eğitimine tabi tutulmalıdır. Yanlış eğitim sonucu saldırgan hale geleceği unutulmamalıdır. Yormaksızın, kısa süren ve net bir eğitim verilmelidir. Komutlar sık sık tekrar edilerek pekiştirilmeli, ceza veya şiddet gösterilmemelidir. Ödül mamaları ile övülmelidir.

Kendisine ait bir yaşam alanı ihtiyacı duyan Bulldog cinsi için bir kafes edinilmelidir. Geniş bir zemine konumlandırılan kafese battaniye, oyuncaklar ve hoşlanacağı eşyalar konulmalıdır. Evini sevmesi için beslenmesini burada gerçekleştirebilir, kafesine girdiğinde ve burada uyuduğunda ödül maması verebilirsiniz. Tuvalet eğitimini de yavrularda 2-3 saatte (beslenme ve uyanış sonrası), erişkinlerde 4-5 saatte bir dışarı çıkararak, komut, sevgi ve ödül maması yardımıyla tamamlayabilirsiniz. Evden çıkarmak istemiyorsanız Bulldog cinsi köpeğinizi kafesin içine tuvalet yapmaya alıştırabilirsiniz. Ayrıca tasma eğitiminde göğüs tasması kullanmalısınız. Soluk borusu darlaşabileceğinden boğaz tasması solunum sıkıntısı yaşamasına neden olabilir.

Soğuk, nemli, sıcak hava koşullarına düşük direnç gösterir. Solunum sıkıntısı yaşaması ve yoğun egzersiz ile yorulması sonucu balgam oluşabilir. Önlenmesi için daima yanınızda su taşımanız gerekir. Beden dayanıklılığı gerektiren yorucu aktivitelerden uzak tutulması eklem iltihabı, kalça displazisi gibi rahatsızlıklardan korunmasına yardımcı olacaktır. Orta düzeyde egzersiz yapmasına olanak tanınmalıdır. Kemiklerinin kalın olması ve çok hızlı gelişmesi, akciğer ve kalp sağlığının korunması için yürüyüşler ve hafif oyunlar eklemlerine olumlu etki edecektir. Kısa mesafede yakala getir (frizbi, tenis topu, sopa, yapay kemik), top sürme ve tutma şeklinde futbol gibi oyunlar tercih edilebilir. Kovalamaca oynamayı sevdiği bilinen Bulldog cinsi ödül maması saklı bir kutuyu açmaya çalışmaktan zevk duyacaktır. Basit bir kutunun açılmasının ardından giderek komplike kutular kullanırsanız, sabır testinin nerede sonlanacağına bakmalısınız. Kutunun minik parçalara nasıl ayrıldığını izlediğinizde gördüğünüz ciddiyete inanamayacaksınız. Ayrıca ödül maması ile saklambaç da oynayabilirsiniz. Farklı bir odaya bırakılan ödül mamasını bulan Bulldog cinsi köpeğinizi övmeli ve sevmelisiniz. Emekler pozisyonda bir köpek gibi davranabilir ve onun eğlenerek çevireceği oyunlara hayran kalabilirsiniz. Farklı bir evcil hayvanla oynamasına müsaade edebilir ve ona seveceği oyuncaklar alabilirsiniz. Ancak çok fazla oyuncak edinmemenizi tavsiye ederiz. Bunun nedeni Bulldog cinsi köpeğinizin hangi nesnenin oyuncak olup hangisinin olmadığını karıştırması ve sizin eşyalarınıza zarar vermesini önlemektir.

Bulldog Köpek Cinsi

Dişlerinin düzenli olarak fırçalanması ağız enfeksiyonlarından korunmasını sağlar. Yıl içerisinde zorunlu haller dışında bir veya iki kez yıkanabilir. Haftada iki veya üç kez taranmalıdır. Kısa, plastik uçlu ve sert fırçalarla taranmaya bayılır. Buruşuk bir deriye sahip olduğundan cildi losyon ve bakım kremi ile tahrişlerden uzaklaştırılabilir. Hassasiyetine önem verilmeli, burun ve göz kenarları da bakıma tabi tutulmalıdır. Nemli bir bezle her gün silmek olumsuzlukları en aza indirecektir. Ancak kuyruk bölgesi daima kuru tutulmalıdır. Kurutma için pudra kullanılabilir. Tırnakları daima kısa olmalıdır. Tüm bakım işlemleri sevgiyle yapılmalı mümkünse öpücükle bitirilmelidir.

Hayvansal besin değeri yüksek kaliteli kuru mamalarla beslenmelidir. Kilo almaya yatkındır. Anne adayları obezite olursa kesinlikle sezaryen doğuma alınır. Beslenmelerinin yetersiz ve düzensiz olması halinde kalp ve damar rahatsızlıkları yaşamaktadır. Bir program hazırlamak için veteriner hekime danışmak gerekir. Kendisine asla verilmemesi gereken gıdalar; kuru üzüm, hindi derisi, çekirdekli meyve, soğan, sarımsak, hardal tohumu, yaban mantarı, kabuklu patates – domates, fındık, ceviz, alkol, maya, şerbetçiotu, kafein, yapay tatlandırıcılar, çiğ somon balığı ve küflü gıdalardır.

Ağırlık ve Boyutları

Boyları bakımından cinsiyet ayrımı bulunmaz. Ortalama omuz yükseklikleri 31-40 cm aralığındadır. Erkeklerde vücut ağırlığı 24-25 kg iken dişilerde vücut ağırlığı 22-23 kg aralığında değişim gösterir.

Yatkın Olduğu Hastalıklar

Geniş burun delikleri, nispeten dar solunum yolu, yumuşak ve uzun ağız yapısı genetik olarak zor nefes almasına neden olur. Yorgunluk, stres, mevsimsel aşırılıklar ciddi solunum yolu sıkıntılarına yol açar. Alerjik bünyeleri zehirlenmesine neden olabilir. Kasılma, garip hareketler, idrara çıkmama veya kanlı idrar/gaita yapma, güçlükle nefes alma, ağız veya burundan kan gelmesi, karın bölgesinde şişlik, titreme ve acı çekme halleri gösterdiği zaman zehirlendiği anlaşılmalıdır. Ayrıca Bulldog cinsi yumuşak damak hastalığı, kiraz göz problemi, cilt enfeksiyonu, kalça veya diz kapağı çıkığı, dar solunum borusu ve burun delikleri gibi rahatsızlıklara genetik yatkınlık gösterir.

Bulldog Köpek Cinsi

Sık Sorulan Sorular

🐶 Bulldog Cinsinin Ömrü Ne Kadar?

Normal bir yaşam standardında 8 yaşına dek yanımızda bulunmalarına rağmen yüksek standartlarda ve kaliteli koşullarda bakıldığında 12 yaşına dek sağlıkla nefes alabilirler.

🐶 Bulldog Cinsinin Bakımı Zor mu?

Bakımı zor olmamakla birlikte emek ve sevgi ister. Gün içerisinde bakımına ayıracağınız süre maksimum 30 dakikadır. Ancak ilgi ve sevgi göstermenize her daim ihtiyaç duyacaktır.

🐶 Bulldog Cinsi Çocuklarla Anlaşabilir mi?

Çocuklara mütemadiyen sabır ve hoşgörüyle yaklaşır. Çocuklar tarafından bilinçsiz şekilde zarar görürse büyük bir sakinlikle canının acısının geçmesini bekler. Uyumu ve iletişimi mükemmeldir. Bu nedenle çocuklu aileler tarafından sıkça tercih edilir. Yorulmasına rağmen sürekli oyun oynama isteklerine olumlu yanıt verir. Oyun heyecanıyla dahi zarar vermekten çekinir. Aynı evi paylaştığı diğer evcil hayvanlarla ilişkisi dostanedir. Ancak yabancı hayvanlara tahammülü yoktur.

🐶 Bulldog Cinsi Eğitilebilir mi?

Sahibini koruma içgüdüsüne ve sadakate doğuştan sahiptir. Eğitime ancak yavruluk dönemlerinde sıcak bakar. Bunun nedeni bebekliğinde enerjik ve hareketli olan yapısının erişkinliğe eriştikçe üşengeç bir hale dönüşmesidir. Bunun dışında son derece zeki olan Bulldog, verilen her komutu algılar ve yerine getirir. Yaramazlık yaptığı taktirde uyarılıyorsa, sizi kızdırmaktan ürker ve asla tekrarlamaz.

🐶 Bulldog Cinsi Apartmanda Yaşar mı?

Ani bir sorunla karşılaşmadığı sürece havlamaya eğilimi yoktur. Bol bol dinlenmekten hoşlanan Bulldog cinsi, ev içinde sınırlı hareket eder. Yaz mevsiminde hassas deri ve cilde sahip olduklarından solunum problemleri, güneş çarpması ve salya sorunu oluşur. Diğer basık yüzlere sahip olan ırklara benzerlik gösterdiklerinden havasız ve kapalı alanlarda strese girer. Bu nedenle yalnız vakit geçirmede başarılı değildir. Bunlar haricinde apartman dairesinde yaşamak için en uygun ev arkadaşıdır.

]]>
https://hayvangiller.com/kopek/cins/bulldog/feed/ 0 950
British Shorthair Kedi Cinsi https://hayvangiller.com/kedi/cins/british-shorthair/ https://hayvangiller.com/kedi/cins/british-shorthair/#respond Sat, 19 Sep 2020 16:49:38 +0000 https://hayvangiller.com/?p=915 British Shorthair, genelde gri-mavi tonlarında yumuşacık bir posta sahip harika bir ev arkadaşıdır. Ancak farklı renkte kürke de sahip olabilir. Ne renk olursa olsun gecenin tüm tonlarını bezenen kadife bir dokunuştur.

İran kedilerinin tekrar popülarite kazanmasıyla ününden bir nebze ün kaybeden British Shorthair, heybetli bir görüntüye sahiptir. Pofuduk kürkünü sevmelere doyamayacağınız bu tür oldukça dayanıklıdır. Kasları, genelde kehribar, altın, bakır gibi renklere sahip gözleri, poğaça olarak betimlenen suratı ve tombik yanakları ile dünyanın en ünlü kedilerinden biridir.

Minik kulaklarının arasında kalan tepe ve sırtı düz olup, patileri yuvarlaktır. Yan profilden gülümsüyor pozisyonunda duran bu sanat suratlı edinilebilecek en şahane çocuktur. Minyatür bir kaplanın ne denli zarif olabileceğini gösterir adeta. Bir şey tattırıyorsanız dişlerini parmaklarınıza değdirmeden kibarca alır. Ailesini izlemeye bayılır, hangi odada toplanılıyorsa orası mekanıdır. Kendisine ait bir alan ve yatak hazırlamaya niyetliyseniz, her odaya sevdiği bir minder atmanız daha makbule geçecektir. Yere yatarsa altına koyarsınız hiç değilse, çünkü o nerede isterse orada yatar, ki hep lavabo, mermer, fayanstır oralar. Pati üzerine pati atan, sırtınızla koltuk arasında yatan, ismini duyduğunda cevap veren üzerine bir de gelen tüy yumağıdır.

British Shorthair Kedi Cinsi

Tarihi

2 bin yıllık bir geçmişe ve aslen Mısır kökenine sahip olduğu, Büyük Britanya’yı işgal eden Romalılarca İngiliz topraklarına getirildiği rivayet edilir. Kapalı alanlarda barınan farelerin yakalanmasında yararlanılmıştır. Resmi olarak tanınan en eski ırklardan biridir. 1871 yılında Londra Crystal Palace’de ilk modern şovuna çıkmıştır. İlk kez yapılan Best Of Show yarışmasının şampiyonu olmuştur. Kedi üreticisi Harrison Weir’in başlattığı bu tanıtım ırkın birçok organizasyona katılımını sağlamıştır. Yüksek dereceler almaları sonucunda popüler bir ırk haline gelmiştir. Kısa sürede hem sempatikliği hem haşere kontrolündeki ustalığı evlere alınmasını sağlamıştır. Dünya savaşlarında doğan kıtlık sonucunda soyu tükenme sınırına gelse de diğer ülkelerden safkanların toplanarak çiftleştirilmesi sonucunda tehlikeyi atlatmıştır. Özenli bakımlarının sonucu sağlıklı şekilde çoğalmaya devam etmişlerdir.

Stephen King’in Hayvan Mezarlığı kitabının film uyarlamasında başrolü kapan British Shorthair rolünü layıkıyla oynamıştır. Ayrıca türün tekir postlu minnoş versiyonu Alice in Wonderland’da kendine hayran bırakmıştır. İran Kedisinin gözde haline gelmesi ile ünü eksilse de hala dünyanın en sevilen kedilerdendir.

British Shorthair Kedi Cinsi
Ünlü yazar Stephen King, British Shorthair cinsi kediyle beraber. (1989)

Karakteri

Her türe, her yaştan insana kibar ve sevecen davranır. Sessizdir, kimseye rahatsızlık vermek istemez. Miyavlaması için sabırsızlanırsınız. O denli naif ve yumuşak bir ses tonuna sahiptir ki sükûnetten soğursunuz. Kompleksizdir, depresyona girebilir ancak bu istenilmediğini, bir birey yerine konulmadığını anladığında gerçekleşir. Yüksek bir sabra ve asalete sahiptir. O kadar uysal ve zararsızdır ki tek bir eşyanız kırılmaz, çünkü British Shorthair herhangi bir nesneye dokunmaz. Koklar kısa kısa ve tanımaya çalışır. Evde yalnız kalabilir, yaramazlık yapmadan sizi bekleyebilir. Zaman zaman sırt üstü uyuyakalma özelliğini havaya kaldırdığı bacaklarıyla süsler. Anlayacağınız patiler saldırı için değildir, tırnaklarını ve dişlerini zarar vermek için asla kullanmaz.

Gerçi kocaman patileri vardır British Shorthair cinsinin. Onu ödüllendirmeli ve uzun yumuşak masajlar yapmalısınız öpülesi ellerine. Kuyruğu ve kürküyle otrişi andıran pelüş bir oyuncağa benzeyen bu evlat mıncıklanasıdır. Henüz bağınız yoksa bundan pek hoşlanmayabilir. Genetik yatkınlıklarına rağmen iyi bakılmaları durumunda son derece sağlıklı yetişir, ancak olgunluğa oldukça yavaş erişir. Vücut yapısının ve karakterinin oturması 3,5-5 yıl arasında zaman alır. Bu da size yetiştirmek için harika bir zaman yaratır. Korkmayın sakın, yavruluğunda da erişkinliğinde de karakteri sapasağlamdır.

Zeka emsalidir kendisi. Kah hanım kah beyefendisi ama tam bir şehir efsanesi! Evcil sözcüğünün hakkını sonuna dek veren British Shorthair, üşengeç görüntüsüne rağmen oyun oynamaya bayılır. İhtiyacı olduğunda da sizi anlatır. Bakmayın hantal duruşuna; kendi bakımıyla ilgilenir, kendi kararlarını verir. Sokak meraklısı da değildir. Ancak savunma gerektiren hallerde bir sokak kedisine dönüşebilir.

Dişi British Shorthair sevgi dolu, mırnak bir anne olabilir. Genelde kolay bir doğumla, 3-4 yavru dünyaya getirir, her biriyle ayrı ilgilenir. Aynı şefkati sahibine de gösteren ırk birkaç cm uzakta oturmayı sever, kucak onların ilgi alanı değildir. İzin verildiğinde bir miktar şımarabilir, ama çok azıcık. Yabancı misafirlerden ve yoğun sıcaklardan kesinlikle hoşlanmaz. Bu nedenle klimalı odaları tercih eder.

British Shorthair Kedi Cinsi

Bakımı

Bakımı oldukça kolay olan bir türdür. Birçok kediye oranla sahiplerini hiç yormazlar. Ancak gerçekten titizlerdir. Evin herhangi bir noktasına tuvaletini yapmasını istemiyorsanız British Shorthair cinsi kedinizin kumunu daima temiz tutmalısınız. Dişlerini her gün en azından haftada bir fırçalamalı, mümkünse bu duruma yavruluktan alıştırmalısınız. Tırnaklarının kesimi de önemlidir. Ancak kedi tırmalama tahtası edinmeniz durumunda törpüleme uygulamasını kendisi halledecektir. Kesilmesi gereken tırnaklar saydam olan en uçtaki minik kısımlardır. Lütfen British Shorthair veya herhangi bir tür kedinizin tırnaklarını çektirmeyin.

Kürkünün sık ve kısa tüylerden oluşması nedeniyle oldukça az tüy döker. Ayrıca tek katmandan oluşan tüyleri daha az kırığa neden olan British Shorthair cinsi kedinizi haftada bir taramanız yeterlidir. Ancak kendisi taranmaktan çok hoşlandığı ve sahibiyle arasında ciddi bir bağ oluşturduğu için her gün taramanız önerilir. 6 aylıktan sonra tüy dökümü iyice azalacaktır. Ayrıca göz sulanması, akıntı gibi nedenlerden dolayı çapak ve enfeksiyon oluşumuna neden olmamak için gözleri ılık su ile nemlendirilen bir pamuk yardımıyla silinmelidir. Herhangi bir enfeksiyon varlığında bulaşa neden olmamak adına her iki göz için farklı pamuk topu kullanılmalıdır. Kulak kiri gözlendiğinde de aynı işlem yine pamuk yardımıyla tekrarlanabilir. Kesinlikle kulak çubuğu kullanılmamalıdır. Her kulağa farklı pamuk kulllanılmalıdır. Eğer temizlik gerçekleştirilemiyorsa veterinere danışılmalıdır.

Akan suya pati sokmayı, sıçrattığı suya uygun hareketler yapmayı sever. Her daim taze su bulunması gereken kabını bilerek devirme ve hareketli suyu içme gibi zıpırlıkları vardır. Olta, tut-getir, top oyunları gibi birçok oyunla oynatabilir. Şahane ve eğlenceli vakit geçirirken günlük egzersiz ihtiyacını da karşılayabilirsiniz.

Oldukça az miktarda besin doymalarına yeterlidir. Veteriner hekim ile oluşturulan öğün sıklığı ve miktarlarına uyulmalı ve obeziteye yol açmamak için aşırı miktarlarda mama verilmemelidir. Ancak kendisi bir kas yığını olarak tanımlanabildiğinden protein ağırlıklı beslenmesi gerekmektedir. Bu nedenle çene yapılarına uygun, kolay çiğnenme özelliğine sahip kaliteli mamalar ile beslenmelidir. Tamamen British Shorthair cinsine özgü mamalar arasından seçim yapılabilir. Yaşı ilerledikçe eklemlerine baskı yapan iri kütlesi nedeniyle Omega 3 takviyesi unutulmamalıdır. Ayrıca yemek masasında bir sandalye verildiğinde sofraya zarar vermeksizin sabit bir şekilde duran British Shorthair, sırf siz yiyorsunuz diye her ağzına götürdüğünüzü çaktırmasa da tatmak isteyecektir. Mama kasesinde sunmak yerine tadımlık tek lokma vermeniz önerilir.

British Shorthair Kedi Cinsi

Ağırlık ve Boyutları

Kuyruk boyu 12,5 cm olan British Shorthair cinsi yetişkin dişilerin boyu 42-45 cm, erkeklerin boyu 48-51 cm arasında değişir. Erkekler 5-10 kg, dişiler 3,5-7 kg ağırlığındadır. Belirlenen boyutlar orta ırk olduğunu gösterir.

Yatkın Olduğu Hastalıklar

Irk İran kedisi gibi polikistik böbrek ve hipertrofik kardiyomiyopati adlı kalp hastalığına yatkınlık gösterir. Kan pompalama kuvvetinin zayıflığı nedeniyle konjestif kalp yetmezliği gelişebilir. En fazla ölümle sonuçlanan rahatsızlığı üriner sistem kaynaklıdır. Ayrıca; Sistit, Eritrosit Pirüvat Kinaz eksikliği, Katarakt, Hemofili, Retinal Atrofi, Dejeneratif Retina, Metafizal osteopati hastalığına da genetik yakınlığı mevcuttur. Ancak kalıtsal hastalığı bulunmaz.

Sık Sorulan Sorular

🐱 British Shorthair Cinsinin Ömrü Ne Kadar?

En genel manada 12-20 yıl arasında hayatta kaldıkları söylenebilir. Yaşam süresini ve sağlığını kendisine sunulan hayat şartları belirlemektedir.

🐱 British Shorthair Cinsinin Bakımı Zor Mu?

Bakımı kolay ve yoğun günlük yaşantıya sahip olanların dahi kolaylıkla sahiplenebileceği bir kedidir British Shorthair. Tüyleri neredeyse dökülmez, fazla miktarda beslenmez. Oldukça titizdir. Kocaman patileri boşuna değil, kendi ayakları üzerinde durabilir.

🐱 British Shorthair Cinsi Çocuklarla Anlaşabilir Mi?

Evde her ne kadar evcil hayvan varsa hepsiyle arkadaş olabilir. Çocuklarla etkileşimi sınırlarına müdahale edilmediği sürece iyidir. Ancak yabancıların bulunduğu kalabalık ortam onların endişelenmesine neden olduğundan hemen uzaklaşıverir.

🐱 British Shorthair Cinsi Eğitilebilir Mi?

En zeki kedilerden biridir, eğitilmeden dahi evde yalnız kalabilir. Nasıl bulmak istiyorsanız öyle bırakın mottosu British Shorthair için yazılmıştır adeta. Yavru ise sütten ayrıldıktan hemen sonra sahibine bağlanır. Hem de aşkla ve sadakat ile! Hemen eğitime ve öğrenmeye açık, şahane bir öğrencidir.

🐱 British Shorthair Cinsi Apartmanda Yaşar Mı?

Apartman nedir ki saraylara layıktır asilzade! 😊 Şehrin göbeğinde bir apartman dairesi, ormanın ortasında bir bungalov hiç fark etmez, tümüne adapte olabilir British Shorthair. Yeter ki yanında olun ve onu sokaklarda yaşamaya mahkum etmeyin.

]]>
https://hayvangiller.com/kedi/cins/british-shorthair/feed/ 0 915